slında üç tane de ikisini saymıyorum. Katar ve BAE. Biz, söz vermişiz, ABD’nin çıkarlarını koruyacak hami rolündeymişiz. Büyük Abi’nin (Big broder) abisi, yani!
Meclis’e sormadan, yani usulen tezkere almadan gemileri yola çıkardılar. Hukuku sayma, kanunlara boş ver, Meclis’i geç bir kalem! Ama bu işin vebali büyük olacak. Gemileri gönderme işinin değil “Büyük Orta Doğu ve Kuzey Afrika Projesi’nin eş başkanı” olmanın vebali büyük olacak.
Haçlılara bu girişimlerinde yardım ve yataklık... Pardon yardım etmek, sıraya girmiş Müslüman ülkeleri küresel sermayenin yeni başkanlarına teslim etmek için, bölmeye, değiştirmeye ön ayak olmak, ortak olmak... Hem sorumluluk, hem vebal...
Tarih bunu nasıl yazacak? Mustafa Akkad çapında bir rejisör bu işin filmini çekerse, bizi Ömer Muhtar’ın ve Libya halkının yanında değil, İtalyan işgalcilerin yanında gösterir gibi, bu yeni saldırganların, yeni Haçlıların yanında gösterecek. Üstelik çok şaşırtıcı bir şekilde, saldırganların “Haçlılar” olduğunu Bush’tan beri kimse söylememişti. Bugün kendileri söylüyorlar. Fransız İçişleri Bakanı, Putin de aynı şeyi söyledi. İşin şakası yok yani.
Milli güçlerin neden içeri tıkıldığını anlamak şimdi daha kolay. Onlar içerideyken bile Türkiye’de kıyamet kopuyor. Fransız konsoloslukları önünde, aleyhte; Libya elçiliğinin önünde lehte nümayişler yapılıyor. Yiğit Türk halkı, aydını, genci... “Tükenmeyiz ölmeyinen” deyip ve bayrağını kapıp caddelere dökülüyor.
***
Beri yandan başka bir olay, olaylar geliştirilmeye çalışılıyor. Yiğit Türk halkı, aydını, genci, emperyalistlere karşı bayrak açarak yürürken, başka birileri, emperyalistlerin aynı planlarının bir parçası olan Türk güneydoğusundaki ayrılıkçı hareketleri kışkırtma boyutuna taşıyor. Libya’ya saldırının bir parçası, burada, içimizde devam ediyor. ABD’nin aslında İsrail’in, daha da aslında Sionizmin, Nil’den Fırat’a, “Büyük Orta Doğu ve Kuzey Afrika Projesi’nin” Türkiye ayağı da böylece hazırlanmakta oluyor. Çirkinleşmiş yüzler ve hareketlerle tokatlar atıyorlar, taşlar havada uçuşuyor. Tokatlar denilince, şaka değil, polise atılan tokattan bahsediyorum. “Sivil itaatsizlik” denilen bir şeye başlanacağı söyleniyor. Libya harekâtında da en çok söylenen laf bu, “sivil” ... Kaddafi sivilleri öldürüyormuş. Siz Afganistan’da, Irak’ta ve halen Filistin’de ne yapmıştınız? Şimdi ne yapmak üzere gidiyorsunuz Libya’ya? Kaddafi yanlısı “sivil”leri öldürmek için değil mi?
Herkes sıra Türkiye’ye gelecek diyor öfkesinden. Bu doğru değil. Hedef zaten Türkiye. Ama mazlumun yanında olan bu halk korunacaktır. Yönetimlerden bahsetmiyorum. Solcusuyla, sağcısıyla halktan bahsediyorum O, korunacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder