Anasayfa

Cumartesi, Ocak 28, 2012

Bütün suç Cüneyt Arkın ve Kartal Tibet’te! / Arslan BULUT



''Demek ki, İngilizler ve Fransızlar Çanakkale’ye, deniz dibini merak ettikleri için gelmişlerdi? İngilizler Kudüs’ü orada bir İsrail devleti kurmak için değil, piknik yapmak için geçici olarak işgal etmişti. Yunan işgal orduları komutanı, Bursa’da Osman Gazi ve Orhan Gazi’nin mezarlarını tekmelerken, tekvando sporu yapıyordu. İngiliz, Fransız, İtalyan ve Amerikan işgal gemileri İstanbul Boğazı’nda, balık akınlarını inceliyordu. Rus orduları, Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz’e yol yapmak için gelmişti. Fransızlar, Adana’da Maraş’ta, Antep’te, Urfa’da Ermenileri tarih filmi çekmek için silahlandırmıştı! Ermeniler, Ruslarla birlikte çekilirken, Doğu Anadolu’yu kırmızı sevdikleri için kana boyamış, Van’ı ısınmak için yakmış, Müslüman kadınları Akdamar adasına festival için götürmüştü!
Yunan orduları, Polatlı’ya kadar, İzmir-Ankara rallisi için gelmişti. Amasya, Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon ve Rize’deki Pontus çeteleri, dağcılık sporu yapıyordu. Topal Osman, aslında sporcuları katletmişti!
Yakın gelecekte, televizyon kanallarından tarih diye Türk çocuklarına böyle hikayeler anlatılacaktır. Bu ülkenin bir milletvekili, İstiklal Savaşı’nın aslında yapılmadığını söyleyebilmiş, stadyumlardaki 19 Mayıs kutlamalarının kaldırılması üzerine sevinç çığlıkları atan yandaşlar, “Sıra 23 Nisan, 30 Ağustos ve 29 Ekim’de” diyebilmiştir.
Türk halkının içinde kozasını ören irtica ekibi, Türk tarihinin hakkından böyle geliyor işte!''

Cuma, Ocak 13, 2012

"ABD kaybederse AKP kaybeder!" / Arslan BULUT




''Türk halkı, geçen 10 yıl içinde, emperyalizme direnmek yerine, teslim olmayı ilke edinenleri iktidara getirdi. İktidarın Libya ve Suriye politikaları en açık iki örnektir.
Böyle bir sürecin yaşanmasına, halkın değerlerini hiçe sayan sözde laik, sözde Atatürkçü kadroların türban gibi konularda yaptığı baskılar sebep oldu.
Şimdiki kadrolar ise dünya yeni bir paylaşım savaşı yaşarken, ABD tasarımı uygulamalarla, kuruluş felsefesine sahip çıkanlara daha ağır saldırılarda bulunuyor ve  “ABD kaybederse biz de kaybederiz” düşüncesiyle İran’a karşı füze kalkanını Türkiye’ye konuşlandırıyor.
Durumun değişmesi, halkın gerçeği anlamasına bağlıdır.''

Pazar, Ocak 08, 2012

Başbuğ veya Özel; asıl hedef TSK! / Arslan BULUT


''George Soros, Sabancı Üniversitesinde yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin stratejik konumuna bağlı olarak en iyi ihracat ürünü ordusudur” demişti.
M. Emin Değer de o zaman bu iddiayı şöyle değerlendirmişti:
“Soros diyor ki, siz de Arjantin gibi olursunuz. Üreten ve ürünü dünya pazarlarında aranan bir sanayiiniz yok, ama bir ürününüz var. Ve bu yönden kurtuluşunuz elinizde. Eğer stratejik konumunuzdan yararlanarak, ABD’nin paralı askerliğini üstlenirseniz, desteğimizle ayakta kalabilirsiniz. Görev nerede mi? Amerikan sermayesinin çıkarı olan her yerde! ABD’nin ve Batı Avrupa’nın çıkarlarının bekçiliğine uygun görülen her yerde.. diyor ki siz bu kafayla ancak paralı asker olabilirsiniz!”
İşte bu sebeple Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içinde ABD’nin paralı askeri olmak politikasına direnme kabiliyeti bulunanları sindirmek istiyorlar.''

Cumartesi, Ocak 07, 2012

GİZLİ GÜNDEM: Eyalet anayasasına zemin hazırlanıyor! / Arslan BULUT


''Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un tutuklanması ile birlikte başkanlığını Osman Baydemir’in yaptığı Güneydoğu Anadolu Bölgesi Belediyeler Birliği, Meclis’e yasa teklifi göndererek, bölge yönetimlerine isim, merkez ve sembol belirleme hakkı istedi. Teklifte anayasal güvence ve yurttaşlık tanımı da istendi.
Yani Türkiye’nin üniter yapısını değiştirmek isteyenler cüretlerini biraz daha artırdı. Yeniçağ’ın haberinde de hatırlatıldığı gibi benzer bir öneriyi Kenan Evren yapmış ve “Bölge valiliklerini eyalet olur diye düşünmüştük. Türkiye ilerde eyalet sistemine geçebilir. Bavyera’da üç bayrak gördüm. Nedir diye sordum, ’AB bayrağı, Almanya bayrağı ve Bavyera bayrağı’dediler” diye konuşmuştu. Bu açıklamalar, Sabah gazetesinde, sekiz eyalete bölünmüş Türkiye haritası ile birlikte yayınlanmıştı. Devlet Başkanı iken Kürtçe konuşulmasını yasaklayıp etnik bilinci kışkırtan Kenan Evren, daha sonra da Kanada’nın Fransızca konuşulan bir eyaletinden örnek vermişti. Benzer görüşleri Demirel ve Özal’ın da savunduğunu, biliyoruz.
1920’de imzalanan Sevr Antlaşması’ndaki Türkiye haritası ile Kenan Evren’in Sabah gazetesinde yayınlanan eyalet haritası arasında özde bir fark yoktu.
Kaldı ki, eyalet sistemini Özal’a kimin telkin ettiğini, dönemin etkili siyaset adamı Mehmet Keçeciler, Yavuz Donat’a açıklamıştı: “ABD kaynaklı bazı telkinler oldu.”
Eski bir Genelkurmay Başkanı’nın Özel Yetkili Mahkeme eliyle tutuklandığı günün ardından Türkiye’nin eyalet sistemine geçmesi için öneride bulunulabilmesi de ABD kaynaklıdır. Zaten MİT-PKK görüşmesinde koordinatör ülke temsilcisi de “Abdullah Öcalan’ın önerileri TBMM’de tartışılacaktır” demişti. “Yeni Anayasa”nın gündeme getirilmesinin sebebi de budur.''