Anasayfa

Perşembe, Mart 24, 2011

Atatürk’e tokat / Altemur KILIÇ

Güneydoğu’da devlete tokat, taş atıldı... Şimdi sıra geldi bu devletin kurucusu Mustafa Kemal’e, “Atatürkçülüğe” ... Taşlama çoktandır, ufaktan ufaktan, başlamıştı. Şu sırada zaman, zemin, dünya konjonktürü müsait; kurduğu Cumhuriyetin temel taşları, ilkeleri sökülüyor; devlete taşlar, tokatlar atılıyor ve bu gidişe asıl tokat Atatürk’ün ruhuna atılacak!  
“Olamaz”  demeyin; her şey bu aymazlık, fütursuzluk yüzünden, hem de gözlerimizin önünde oluyor. TC’yi zehirleyip, yok edecek zakkum çiçeklerinin büyümüş olduğunun farkında mısınız?
“Atatürk devrimlerine, ilkelerine” ve   “Cumhuriyetine” tahammül edemeyen, içli dışlı “mahşer süvarileri” saldırıda. 2. Cumhuriyet veya “Padişahlık” kurmak istiyorlar. Rivayet muhtelif ama maksat aynı. Seçimlerden sonra tehlikenin farkında olmayan millete “Yeni Anayasa” dayatılacak! Wikileaks sızıntılarına bakın, ABD Büyük Elçileri, durumun bütün boyutlarının, bizlerden daha fazla farkındalar.

Son taş TÜSİAD’dan
Atatürk’e, Cumhuriyetine, son taş TÜSİAD’dan. Bu güya, “Türk” İşadamları Derneği’nden. Önceki gün kısaca dokunmuştum. Seçmece profesörlere hazırlattıkları raporun bütün ayrıntı ve maddeleri, T.C. devletine “tokat”. Bu raporu hazırlayan  “aydınların” esamisi dikkate değer; hepsi  “seçmece” maşallah. Mesela Ümit Fırat,  “milliyetçilik zırvadır” diyen eski Dışişleri Bakanı İlter Türkmen, Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ve Dr. Tarık Ziya Ekinci. Bu “Ekinci”  kim? Kırklı, ellili yıllarda Kürtçülük, bölücülük tohumlarını eken adam!
Bu “tokat” gibi raporun esası, şimdiki Anayasanın “değiştirilemez” maddelerini değiştirmekten öte, ortadan kaldırılması! Çok şükür, “Cumhuriyet” şekli değişirse de şimdilik muhafaza ediliyor!
Hatırlatalım, bugünkü Cumhuriyetin temeli olan bu maddeler şöyle:
1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk Milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.
3-Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir... Bayrağı, şekli kanunda belirtilen beyaz ay yıldızlı al bayraktır... Milli marşı “İstiklâl Marşı”dır. Başkenti Ankara’dır.
Ve 4- “Anayasanın bu hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.”
Atatürkçüler-milliyetçiler politika hesapları yüzünden sıkı durmazlarsa, bu maddeler değiştirilmekten öte, tümüyle “ortadan kaldırılacak”! “Şeytan süvarilerinin” saldırısına karşı, savunma “kalesinin” baş burcu, Atatürk’ün kurduğu CHP olmalı. Şimdi, bütün fesat odaklarından destek gören saldırıya karşı bakalım Kılıçdaroğlu’nun CHP’si, seçim arifesinde ne yapacak. Bu, sayın Kılıçdaroğlu’nun ve ekibinin “ateşle imtihanı” olacak. 
TÜSİAD projesini “canım STK’nın teklifi” diye küçümsememek lazım. Önemi, arkasından koşanların amaçlarından belli. Bir gazete “bu raporu”, “ zorba devlete karşı, insan odaklı” olarak nitelemiş. Hayır, bu rapor “insan odaklı” filan değil. Öneriler, dayatmalar “Laik, Milliyetçi, Üniter Ulus Devleti”, temellerinden yıkmaya “odaklı!”

Akyol ve yolu
Mustafa Kemal “sevgisi”, şimdiye kadar ona sinsi dokundurmalarından belli Taha Akyol; bugünkü Anayasanın “Atatürkçü felsefesine” dokunmuş. Özetle der ki: “Cumhuriyet’in bütün anayasaları, toplumu belli bir kalıp içinde tutmak için hazırlanmıştı. Vatandaşlık tanımı, Atatürkçülüğün anayasaya konulması, sıkı yasaklar getirilmesi hep bu ’felsefe’nin ürünüydü. Çağımızda ise toplumsal dinamiklerin gücü ortada. Rejimler ” sıkı “ olduğu nispette artık kitlelerin tepkisini çekiyor. En taze örnekler, Arap dünyasındaki halk hareketleridir. Türkiye’nin yeni anayasa yapımında temel felsefe, artık soyut bir ” ideal vatandaş “ tanımını topluma dayatmak ve özgürlükleri ona göre kısıtlamak olamaz. Yeni anayasanın felsefesi ’yaşayan vatandaşların çok büyük çoğunluğunun rızasına dayanmak olmalıdır’.”  Ve bam teli; çok köklü bir felsefe değişikliği olacağı açıktır. Kadı Hazretlerinin hükmü: “Yeni Anayasada”, “Atatürkçülük, Atatürk ilke ve devrimleri” gibi terimler olmaya. Yozgatlı hırsına yakışan bir hüküm!..
Akyol, değişim ihtiyacını, son ayaklanmalara bağlıyor. Ama asıl gerçek, Türkiye’deki benzer ayaklanma hareketlerinin T.C.’yi ve Atatürk’ü hedef almaları.
Farkında mısınız; türlü renkten mezhep ve cemaatler, en başta ve hep  “Atatürk” düşmanıdırlar ve maksatları O’nun ruhunu “tokatlamaktır”. Ben Atatürkçülük imanım ve felsefemle bu kadarını yazıyorum. Asıl görev, Atatürkçü hukuk bilgelerinin ve Atatürkçü devlet adamlarının,  “politikacı, eyyamcı”  olmayan  “devlet adamlarının” ...
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder