Anasayfa

Cuma, Temmuz 08, 2011

Türkiye’yi Ricciardione yönetseydi! / Arslan BULUT

Türkiye’nin siyasi iktidarı, Osmanlıcılık kamuflajıyla tamamen ABD’nin Büyük Orta Doğu Projesi’nin taşeronluğunu yapıyor. Türkiye’yi bilfiil Edelman veya Ricciardione yönetse, bundan fazlasını yapabilir miydi? 

Türkmenistan, ikinci defa İsrail’in belirlediği elçiyi Mossad ajanı olduğu gerekçesiyle kabul etmedi. Haaretz gazetesine göre, Türkmenistan Dışişleri Bakanlığı, İsrail tarafını bilgilendirerek Haim Koren’in güven mektubunu kabul etmeyeceğini bildirdi. Buna gerekçe olarak Koren’in, Ulusal Güvenlik Akademisi’nde okutman olması gösteriliyor. Türkmen hükümeti, bu yüzden Koren’i Mossad ajanı olarak kabul ediyor.
Peki Türkiye’de görev yapan Amerikan ve İsrail elçilerinin İstanbul başkonsoloslarının görevi nedir?
Mesela Türkiye’den bir Edelman geçti. Edelman henüz göreve başlamadan önce, 17 Ağustos 2003 tarihinde “Edelman’ın güven mektubu reddedilmeli” çağrısında bulunmuştuk.

***

14 Aralık 1952’de Columbus, Ohio’da dünyaya gelmiş olan Eric Edelman, Ukrayna göçmeni Yahudi bir aileye mensup ve annesi de İstanbul Yahudileri’ndendir. Bu sebeple Türkçe’yi anadili gibi konuştuğu rivayet ediliyor.
Mehmet Ali Kışlalı o günlerde,  “ABD’de bir büyükelçi tayini yapıldığı zaman Senato Dış İlişkiler Komisyonu’ndan onay almaları gerekir. Burada adaylar önce bir konuşma yaparak değerlendirmelerini ortaya koyarlar. Böylece kimlikleri ve ilgili konularda ne düşündükleri ortaya çıkar. Bu alışılmış yöntem Edelman’da sansüre uğradı. Edelman’ın 9 Nisan günü ABD Senatosu’nda muhatap olduğu sorulara verdiği cevaplara yasak konuldu. Oysa Edelman’ın gerçek düşünceleri bu soruşturmayla anlaşılacaktı” diye yazmıştı.
Edelman Amerikan delegasyonu üyesi olarak katıldığı İsrail görüşmelerinden birkaç hafta sonra, İsrail Kudüs’ü başkent ilan etmişti. Doğu Avrupa masası direktörü iken, Berlin Duvarı yıkılmış, iki Almanya birleşmiş ve Varşova Paktı çökmüştü. 1993 yılında Çekoslovakya’ya Prag büyükelçisi müsteşarı olarak gönderildikten sonra, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya adında iki devlet ortaya çıkmıştı..
Edelman’dan önceki ABD Büyükelçisi Pearson, Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğusu’ndan Bağdat’a kadar uzanan toprakların tek bir ekonomik bölge olacağından söz etmiş, Barzani’nin internet sitesinde de  “Sadece tek bir ekonomik bölge değil, tek bir siyasi bölge olacak. Türk Silahlı Kuvvetleri, Kuzey Kürdistan’dan çekilecek” denilmişti.

***

Bugünkü ABD Büyükelçisi de Amerikan derin devletinin önemli bir adamıdır. Francis Joseph Ricciardione’nin Ankara’ya geldiği gün Yeniçağ, “Yeni CIA ajanı bugün Ankara’da” manşetini kullanmıştı.
ABD Başkanı Barack Obama, aday gösterdiği Ricciardione’yi Senato’da yasama döneminde verilen arada, özel yetkisini kullanarak 30 Aralıkta büyükelçiliğe atamıştı. Türkiye’yi yakından tanıyan bir diplomat olan Ricciardione, daha önce Türkiye’de birden fazla görev aldı ve Türkçe biliyor. Ricciardione, 1999-2001 yılları arasında ABD’nin eski Dışişleri Bakanı Madeleine Albright’ın “Irak’ta Geçiş Döneminden Sorumlu Özel Temsilcisi” görevini yürüttü. Ricciardione’nin o dönemki fiili görevi, “Irak muhalefetinin Saddam Hüseyin’e karşı faaliyetlerini” koordine etmekti. Yani, Irak’ı karıştıran adamdı Ricciardione...
Bugün ise, 5 Kasım 2007’de Beyaz Saray’da kararlaştırılan operasyonlarla içeri attırdıkları bir siyasi parti lideri ile dalga geçecek kadar pervasız davranışlar sergiliyor.
Çünkü Türkiye’nin siyasi iktidarı, Osmanlıcılık kamuflajıyla tamamen ABD’nin Büyük Orta Doğu Projesi’nin taşeronluğunu yapıyor. Türkiye’yi bilfiil Edelman veya Ricciardione yönetse, bundan fazlasını yapabilir miydi? 







Kaynak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder