Anasayfa

Pazar, Temmuz 31, 2011

Genelkurmay Anahtarı Teslim Etti / Açık İstihbarat



"Genelkurmay doğru hamleyi yanlış zamanda yaparak, kurmay aklının kireçlenmesinin bir örneğini daha piyasaya sürdü. Koşaner'in veda açıklaması yaşanan sürecin hukuksuzluğuna ve bir komutanın askerlerine sahip çıkmasına dair net göndermeler ve AKP'ye sert eleştiriler içerse de, sonuç itibarı ile yanlış zamanlama ile hukuksuzluğun lokomotifinin önünü biraz daha açtı."




Türkiye akşam saatlerinde Genelkurmay'ın üst kadrosunun toplu istifası ile sarsıldı. Yüksek Askeri Şura toplantısına 24 saat kala gerçekleşen istifalar, önce Genelkurmay'ın geçen yıl başlayan üst düzey tutuklamalara karşı bir tepkisi olarak algılandı. Bilindiği gibi AKP Hükümeti 2010 YAŞ'ında tutuklama kararlarını bir koz olarak kullanıp TSK'nın terfi zincirini kırmayı başarmıştı.

2010 YAŞ'ında TSK'nın üst kademesine atılan en önemli tohum, kuşkusuz Orgeneral Necdet Özel'in Jandarma Genel Komutanlığı'na getirilmesi oldu. Toplumun iflah olmaz şekilde "nisyan ile malûl" olduğunu bilenler, Necdet Özel'in 2011 YAŞ'ında Genelkurmay Başkanı yapılmak üzere o göreve getirildiği yazılıp çizilmemiş, konuşulmamış ve bu oyun açıkça oynanmamış gibi davrandılar.

İstifalar ve akabinde Necdet Özel'in Başbakan'ın maiyetine takılıp Çankaya Köşkü'ne çıkması, "Tarihte görülmemiş olay! Necdet Özel Genelkurmay Başkanı mı oluyor?" şeklinde başlıklar atılmaya başlandı.

Burada, istifaların duyulmasının üzerinden iki saat geçmeden Jandarma Genel Komutanı'nın Başbakan'ın yanına düşüp Çankaya Köşkü'ne çıkmasının nasıl bir "teamül" olduğunu da düşünmek gerekiyor.

Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın üst düzey komutanlarla hangi zeminlerde bir araya geleceği-ki Jandarma Komutanı'nın Başbakan'a yarenlik etmesi gibi bir teamül bulunmamaktadır- siyasi gelenekler bakımından bellidir.

Silah arkadaşları topluca istifa etmiş bir Jandarma Komutanı'nın olayın üzerinden iki saat geçmeden Başbakan'ın maiyetinde koşarak Köşk'e çıkması hem Necdet Özel'in "sevincinin", hem de AKP hükümetinin 2010 YAŞ'ında bugünlere hazırlık olarak nasıl bir "memur" atadığının kanıtıdır. Nezaket kuralları ve sindirmiş bir kişilik açısından da çok eleştirilecek bir davranıştır.

Necdet Özel'in 2015 yılına kadar Genelkurmay Başkanı olarak görevde tutulması planını 2010 yılında sahneye koyanlar, 2011 YAŞ'ında yine belli bir "direnç" bekliyorlardı ki geçen yıl işe yarayan "tutuklama kozuna" tekrar başvurdular. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da YAŞ'a iki gün kala bu kez "İnternet andıçı" iddianamesine dayalı "yakalama kararları" çıkmaya başladı.

Ancak, YAŞ'ın bu yöntem üzerinden şekillendirilmesine gerek kalmadı ve her konuda olduğu gibi bu konuda da bir B Planı olmadığı anlaşılan Genelkurmay, toplu istifa ile bu fırsatı AKP'ye altın tepside sundu.

Genelkurmay doğru hamleyi yanlış zamanda yaparak, kurmay aklının kireçlenmesinin bir örneğini daha piyasaya sürdü. Koşaner'in veda açıklaması yaşanan sürecin hukuksuzluğuna ve bir komutanın askerlerine sahip çıkmasına dair net göndermeler ve AKP'ye sert eleştiriler içerse de, sonuç itibarı ile yanlış zamanlama ile hukuksuzluğun lokomotifinin önünü biraz daha açtı.

AKP'nin tercihi olduğu netleşen Özel'i dışarıda bırakarak yaşanan istifa süreci bu yönü ile stratejik olarak toplu istifa değil, topal istifa olarak tarihe geçecektir.

İstifalar açıklanır açıklanmaz, ulusalcı kesimden "Asker şantaja boyun eğmedi" türünden aceleci yazılar yazıldı, bunun bir "direnç"olduğu, AKP'nin zor durumda kalacağı zannedildi, umuldu...

İlk yarım saat içinde medyanın da aynı rüzgâra kapıldığı gözlemlendi. Önce "İstifa", "Görülmemiş kriz", "Şimdi ne olacak?" başlıkları ile duyurulan haber, birden bire bıçakla kesilmiş gibi "emeklilik" haberlerine dönüştü. Ortada normal ve rutin bir emeklilik başvurusu varmış ve Necdet Özel'in Genelkurmay Başkanı olması biliniyormuş gibi yayınlar yapılmaya başlandı. Haber kanallarının KJ' (Yayın altındaki haber bandı) lerinde  aynı cümleler dönmeye başladı.

Bu ani dönüşte basının olayı idrak etmiş olma ihtimali kadar, genel yayın yönetmenlerine açılan telefonların da etkili olabileceğini düşünecek kadar hepimizin tecrübesi var.

İstifa veya "emeklilik başvurularının" Silvan'da 13 şehit verilmesine neden olan terörist saldırıdan sonra gerçekleşmesi de kuşkusuz tarihe ayrı bir sembolik öge kazandıracak. Silvan saldırısndan sonra TSK'yı ve Genelkurmay'ı topluca suçlayan bir atmosfer yaratılmasına karşın, olaydan birinci derecede sorumlu olan Jandarma Genel Komutanı'nın bu yıpratmadan muaf tutulması bugünkü gelişmelerin ayak sesi gibiydi...

Jandarma Genel Komutanı olarak Silvan saldırısı ile ilgili hesap sorulması gereken en yetkili amir olduğu  halde AKP'nin kiralık kalemleri tarafından gündeme getirilmeyen Özel, bu vahim saldırıdan bir kaç gün sonra Genelkurmay Başkanlığı'na terfi ettirildi. 

Olay belli ki tarihte "29 Temmuz Vakası" olarak yerini alacak. Kuşkusuz, günler geçtikçe olayın daha çarpıcı detayları da ortaya çıkacak ancak değişmeyecek olan gerçek şu:

Genelkurmay, 2000'lerin başında "modernizasyon" adı altında başlatılan tasfiye planına direnememiştir. Bu plan, ulusalcı ve Kemalist aydınların defalarca yazıp çizdiği gibi küresel bir plandır.

Bu sitede "Ergenekon" sürecinin ana hedefinin 2020'lerin general kadrosunu şekillendirmek olduğu üç sene önce yazılmıştır. Necdet Özel'in Genelkurmay Başkanlığı'na oturması ile sonuçlanan son gelişmeler "Ergenekon"'un hedefinde önemli bir merhale daha kaydedildiğini göstermektedir.

İstifaların "danışıklı dövüş" olma ihtimali de vardır ki TSK'nın ve ona inanan kitlelerin başına gelenler bu ihtimali hiç de dışlamamaktadır.

Bu ülkenin kimi Genelkurmay başkanları, cumhurbaşkanı yapılacakları vaadiyle siyasi partilere bağlılık bildirdiler. Bu ülkenin kimi Genelkurmay başkanları, önlerine konulan dosyalara karşılık bütün söylediklerini yiyip yutup Audi'leriyle uzaklaştılar. Bu ülkenin kimi Genelkurmay Başkanları ise astsubay ve teğmenlerle başlayan tutuklama furyalarına orgeneraller tutuklanana kadar sessiz kalmayı tercih ettiler.

"Rutin bir emeklilik" olarak geçiştirilen ve müstavilerin buna bile itiraz edemediği olayda "danışıklı dövüş" ihtimalini güçlendiren başka detaylar da var.

İstifa haberinin piyasalar kapandıktan sonra duyurulması gibi...

Genelkurmay'ın kilidini teslim eden bir komutanın, altın ve doların tavan yapması gibi bir sorunu olabilirmiş gibi...

İstifaların piyasalar kapandıktan sonra duyurulması, ölçülü biçili hareket edildiğinin bir göstergesidir.

Aynı şekilde hükümet kanadının olayı büyük bir soğuk- kanlılıkla karşılayıp, Tayyip Erdoğan'ın yanına Necdet Özel'i alarak Çankaya Köşkü'ne çıkması, olayın ateşinin bir anda söndürülerek "rutin emeklilik" havası verilmesi ve Necdet Özel'in jet hızıyla Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atanması, istifaların "bilgi dahilinde" olduğunu düşündürecek gelişmelerdir.

Kaldı ki, bu istifaların Necdet Özel'in önündeki bütün engelleri sorunsuz biçimde ortadan kaldıracağını, tutuklamalaları durdurmayıp aksine arttıracağını ve çekip gittiklerinde arkalarından hiç kimsenin ağlamayacağını en iyi bilecek olan bizzat "emeklilik başvurusunda bulunan" orgenerallerdir.

Hilmi Özkök, Yaşar Büyükanıt, İlker Başbuğ zincirinin TSK'yı parkettiği çıkmazda  Işık Koşaner'in istifa etse de, etmese de yapabilecek çok şeyi kalmadığı gerçeği belki de kendisinin tarih önündeki yegane savunması olacaktır.

Açık İstihbarat olarak geçmiş olsun diyoruz....
 




Kaynak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder