Anasayfa

Pazartesi, Temmuz 25, 2011

AKP'nin Polis Ayağı / Erdal SARIZEYBEK

 

AKP’nin bu polis ayağı hiç iyiye iÅŸaret deÄŸil…

Türk Ordusu terörle mücadele baÅŸarısız gösterilip Türk Milleti’nin ordusuna duyduÄŸu güven yok edilmek isteniyor, bu bir… PKK’ya karşı askeri operasyonlar durdurulmak ve polis eliyle kontrol ve denetim altına alınmak isteniyor, bu iki… Ağır silahlar verilip polis devletine doÄŸru ağır ağır yol alıyoruz, bu üç… Nihayetinde “AF” ile teröristler Irak’tan kolayca getirilip PKK Ordusu kurulmak isteniyor, bu dört… Hazır AKP tatile çıkmış iken, yaz boyunca kamuoyu yanıltılmak ve Ekim ayında açılacak Yüce Meclis’e zemin hazırlanmak isteniyor, bu da beÅŸ… Ne zemini? Teröristlere af ve Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸine zemin…


14 ÅžEHÄ°T, biri polis, on üç asker, ÅŸehitlerimiz AKP'yi sözde harekete geçirdi…

Bundan böyle polis, özel hareket polisi iç güvenlikte daha etkin rol alacakmış…

Niye? Almıyor muydu zaten?
DoÄŸu’da özel harekâtçı polislerimiz yok mu? Var, öyleyse neden?

Valiler isterse bu polis birliklerini operasyona gönderemiyor mu? Elbette, özel harekâtın kahraman polisleri zaten istenildiÄŸinde operasyonlarda görev alıyor… Peki, nereden çıktı ÅŸimdi bu ayak, “açılımın polis ayağı?”

BeÅŸir Atalay, eskinin İçiÅŸleri Bakanı, yeninin BaÅŸbakan yardımcısı, “polis ile asker arasındaki emir komuta zinciri düzenlenecek ve böylece terörle mücadeleye yeni boyut kazandırılacak”, demiÅŸ...

Neden, kıymetli okurlar, neden? Zaten yok mu bu bu yasal düzenleme? Var, isterlerse açsın Ä°l idaresi Kanunu 11. Maddeyi okusunlar…

Allah AÅŸkına, “DARBE PLANI” deyip “EMASYA” yani Emniyet ve AsayiÅŸ Yardım Planı’nı kaldıran AKP siyaseti deÄŸil miydi? Bu planda polisin askere, askerin polise ne ÅŸekilde yardım edeceÄŸi ve emir komuta iliÅŸkisinin ne olacağı açıkça yazmıyor muydu? Niye kaldırdılar? Åžimdi aynı planı, aynı ÅŸekilde yapacaklar ve “BÄ°Z YAPTIK” diyerek halkımızı aldatacak bunlar, görmüyor musunuz!

Ey AKP siyaseti, geçin bu ayakları geçin, çekirge bile üç kere sıçramıyor bu ülkede ama sizin siyasetiniz habire zıplıyor, dur diyen yok, sanki deÄŸneksiz köy olduk biz…

Tarih 21 Ekim 2007. Dağlıca saldırısı, 12 şehit.
O tarihte bize açılımın “ABD AYAÄžI”nı yaptılar, “Anlık istihbarat” deyip daÄŸları vurdurdular bize. Bu yetmedi, “PKK MÜŞTEREK DÜŞMAN” dediler, ABD’yi melek gösterdiler bize, aldatıldık! Hani nerde bu anlık istihbarat? Hani nerede bu müşterek düşman, cirit atıyor ortalıkta ama müdahale eden yok… AyaÄŸa çektiler bizi, aldatıldık…

Tarih 1 Mayıs 2008. Aktütün saldırısı, 6 ÅŸehit. Tarih 3 Ekim 2008. Yine Aktütün saldırısı, 17 ÅŸehit…


O tarihlerde de “AÇILIMIN MÃœSTEÅžARLIÄžI AYAÄžI” çektiler bize, güya İç Güvenlik MüsteÅŸarlığı kurulacakmış, terör bitecekmiÅŸ, dediler, ÅŸimdi ne oldu bu MüsteÅŸarlık? Ä°ÅŸte 14 ÅŸehit verdik, nerede bu İç Güvenlik MüsteÅŸarlığı? Yok, adı bile yok, ama bu ayak altında neler yapıldığını Allah bilir, biz kullar haberimiz yok…

AKP’nin bu polis ayağı hiç iyiye iÅŸaret deÄŸil…


Türk Ordusu terörle mücadele baÅŸarısız gösterilip Türk Milleti’nin ordusuna duyduÄŸu güven yok edilmek isteniyor, bu bir… PKK’ya karşı askeri operasyonlar durdurulmak ve polis eliyle kontrol ve denetim altına alınmak isteniyor, bu iki… Ağır silahlar verilip polis devletine doÄŸru ağır ağır yol alıyoruz, bu üç… Nihayetinde “AF” ile teröristler Irak’tan kolayca getirilip PKK Ordusu kurulmak isteniyor, bu dört… Hazır AKP tatile çıkmış iken, yaz boyunca kamuoyu yanıltılmak ve Ekim ayında açılacak Yüce Meclis’e zemin hazırlanmak isteniyor, bu da beÅŸ… Ne zemini? Teröristlere af ve Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸine zemin…

Bu nedir biliyor musunuz? AKP-PKK ittifakıdır, PKK’nın eylem yaparak AKP siyasetinin elini güçlendirmesidir, yani ver gülüm al gülüm… Bu aynı zamanda terör ile iÅŸbirliÄŸi yapmak demektir…

Normal demokratik ülkelerde, böylesi bir siyaset karşısında ne yapılır?


BaÅŸta Yargıtay Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı ile Ä°l Cumhuriyet BaÅŸsavcılarının AKP siyaseti hakkında, anayasal suç iÅŸlediÄŸi gerekçesiyle dava açılır… Ama kimsenin dava açmıyor, açmaya da niyet yok gibi, ne yapacağız biz?

Normal demokratik ülkelerde ne yapılır böylesi bir durumda?

Muhalefetteki siyasi partiler Anakara’dan çıkar, köy köy, belde belde ve örgütlü olarak dolaşıp halkımıza tehlikeleri anlatır ve toplum refleksini harekete geçirir… Ama kimsenin Ankara’dan çıktığı yok, muhalefet sadece beyanat veriyor ama halkımıza gidip derdini anlatan yok, ne yapacağız biz?

Normal ülkeler, demokratik olan, ne yapar bu durumda?

Sendikalar, üniversiteler, sivil toplum dernekleri ocaklar, odalar, borsalar, barolar, aklınıza gelen ne kadar sivil toplum gücü varsa, örgütlü sivil toplum gücü, hemen harekete geçer, halkımızı uyarır ve toplumsal refleksinin gösterilmesi saÄŸlanır ve böylesi bir siyaset hemen durdurulur… Ama bizde harekete geçen yok, bırakın harekete geçmeyi, ses yok ses, hiç birinin kılı bile kıpırdamıyor, ne yapacağız biz, çocuklarımıza nasıl bir ülke bırakacağız?

Kimliksiz, tepkisiz, kaynakları Bizans tarafından yönetilen bir sürü toplumuna dönüştürülüyoruz, uyanın!

Ekonomik kaynaklarımız yabancıların kontrol ve yönetiminde, çocuklarımız yabancı ve cemaat okullarının yönetiminde, Anadolu Hıristiyanlaştırılıyor ve biz Türkler sürüleştiriliyoruz, uyanın!

Nerdesin ey Atatürkçü Düşünce Dernekleri!

Nerdesiniz ey Ülkü Ocakları!


Tez elden Ankara’da bir KURULTAY yapın ve ülkemizin Milliyetçi, Atatürkçü, yurtsever aydınlarından istifade ile önce “VATAN NEREYE GÄ°DÄ°YOR”, bir gözler önüne serin!

Ardından örgütlü gücünüzü kullanın ve adım adım Anadolu’yu, köy köy Anadolu’yu dolaÅŸarak halkımıza tehlikeye düştüğümüzü anlatın!

Halkımız sağduyusunun sesiyle gerekeni yapacaktır, yeter ki tehlikeyi bir görsün!

Biz hazırız!




Kaynak 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder