Şimdi düşünüyorum da, son bir yılda yaptıklarımızı belgeleseydik, her birini tek tek kameraya alıp arşivleseydik, hatta yanımıza Guinesse Rekorlar Kitabı'na girebilmek için bir yetkili de almış olsaydık, dünya tarihine geçecek en büyük seçim anketi olarak Nasıl yaptık?
Sizin de izlediğiniz gibi ta başından beri, önce Şemdinli kitabını yazdık, Emin Çölaşan önsözünü yazdı ve bu kitap sizlere ulaşıp ta medyaya yansıyınca bizi televizyonlara davet ettiler, çıktık ve bu ses, ilk kez, böyle ulaştı sizlere…
Ardından İhaneti Gördüm kitabını yazdık, ilk kez terörü yönetenin siyaset olduğunu ve bunun ardında ABD-AB ve İsrail olduğunu belgeler ve yaşadıklarımızla anlattık, sizin yine dikkatinizi çekti, okudunuz… Ardından bütün televizyon kanalları davet etti, çıktık ekranlara ve başladık size söylenmeyenleri anlatmaya…
Bu ekranlar, başlangıçta sandı ki biz kahramanlık türküleri söyleyeceğiz, çıkardılar bol bol ekranlara ama baktılar ki biz türkü söylemiyoruz aksine siyasetin ihanetini anlatıyoruz, bunu gören hem AKP siyaseti hem de Yahuda medyası bize ekran sansürü koydu! Ulusal Kanal hariç, gazete, basın sansürü koydu, biz yılmadık, düştük yollara, aldık çantamızı elimize, il il, ilçe ilçe dolaşıp halkımıza gerçeği ve doğruyu anlatmaya başladık…
İşte “Anadolu’yu karış karış gezeceğiz ve halkımıza gerçekleri anlatacağız”, sözü de buradan doğdu, farkına varmadan bu dev anketin de ilk tohumları böylece atılmış oldu. Anlayacağımız, biz anket için düşmedik yollara, ülkedeki gidişatın iyi olmadığını anlatmak için çıktık halk meydanına…
98 Model bir aracım var, aldığımda 213 bin kilometredeydi, şimdi ise 350 bin, demek ki aslında yüz otuz yedi bin kilometre yol yapmışız…
Tüm Karadeniz, ; Rize, Trabzon, Samsun, Zonguldak, Karabük, Giresun, Sakarya, Ereğli… ve de bir çok ilçeleri…
Tüm Trakya; Edirne, Uzunköprü, Kırklareli, Tekirdağ, Silivri, Babaeski…. Ve de bir çok ilçeleri…
Tüm Ege ve Marmara; Bursa, Yalova, Mudanya, İzmir, Manisa, Denizli, Uşak, Dikili… sayamadığım ve de bir çok ilçeleri…
Tüm Akdeniz; Adana, Osmaniye, Alanya, Serik, Gazipaşa, Antalya, Avsallar, Korkuteli… ve daha bir çok ilçeler…
Tüm İç Anadolu; Sivas, Kırşehir, Tokat, Yozgat, Kırıkkale, Amasya, Turhal, Zile, Kayseri, Konya, Isparta, Seydişehir, sayamadığım ve daha birçok ilçeler…
Ayrıca, Erzurum, Kahraman Maraş, Gazi Antep ve daha birçokları, hesaplayınız, Anadolu’nun dörtte üçü eder bu saydıklarım…
Peki ya üniversiteler?
Bolu, Sakarya, Ankara, İstanbul, Erzurum, Şile, İzmir Ege ve Dokuz Eylül, Eskişehir, Konya, Isparta, Antalya gibi illerimizdeki ve daha birçoklarındaki üniversiteler, dedim ya arşiv gibi bir düşüncemiz olmadığı için, tek tek sayamıyoruz gittiğimiz yerleri, ama biliyoruz ki çağrıldığımız her yere gittik, üniversitelerin nerdeyse üçte ikisine gittik…
Nasıl gittik?
Tek başımıza, evet tek başımıza, koruma ordusu filan yok, tek başımıza…
Sivil toplum örgütlerinin desteğiyle başta Atatürkçü Düşünce Dernekleri, Ülkü Ocakları, Türk Ocakları, Aydınlar Ocağı, CHP Gençlik Kolları, Üniversitelerin Öğrenci Kulüpleri, MHP ve CHP Belediye Başkanlıkları ve daha sayamadığım sivil toplum eliyle ve desteğiyle…
Nasıl gittik?
Yol ve araç masraflarını karşıladılar bu sivil güçler, bize yatacak yer verdiler, yiyecek ekmek verdiler, biz de gittik hem de koşa koşa… Kimseden para almadık, bizi halkla buluşturan bu saydıklarım da kimseden para almadı, ekmeğinin bir lokmasını verdi bize ve çıktık yollara…
Nasıl başardık?
Bu işi, bu vatan vazifesini çıkar için yapmadık, ne siyasi ve şahsi, belki de en büyük gücümüz bu oldu başarmak için…
Bu kutsal olduğuna inandığımız vazifeyi bir siyasi parti adına yapmadık, bu da bize güç verdi, gücü yalnızlığımızdan ve doğruluğumuzdan aldık biz…
Sponsor gibi bu kutsal faaliyetimize para desteği teklif edenleri kabul etmedik, kimseden para almadık, halk bizi çağırdı, halk bizim yol ve araç masraflarımızı karşıladı, halkımız bizi misafir etti, yer verdi, aş verdi, gücümüz bu oldu, halkımız, en büyük güç…
Nasıl başardık?
Siyaset yapmadık, siyaset adına konuşmadık, bu bir.
Şahsi çıkar gütmedik, emekli olduğumuzda bir şeyimiz yoktu, aradan geçti yıllar, yine bir şeyimiz yok, halkımız bunu iyi biliyor…
Kendimizden ve ailemizden fedakârlık yaptık, evimize günlerce gitmedik, hem de kaç günlerce…
Eşimiz ve iki çocuğumuz destek oldu, onlar da katlandı bizim katlandığımız zorluklara, birbirimizden destek aldık…
Nasıl başardık?
Yalan söylemedik, aldatmadık, kandırmadık, iftira atmadık, kimseye hakaret etmedik, sadece doğruyu, gerçeği, hem de belgeleriyle, yaşayıp tanık olduklarımızla anlattık, halkımız bize güvendi ve inandı, biz gücümüzü doğruluğumuzdan ve halkımızdan aldık…
Hiç kıvırmadık, gerçeği ve doğruyu en yalın haliyle, en sade şekliyle, yüreğimizden gelen sözlerle anlattık, süslemedik, akademik laflarla boğmadık, doğruya doğru dedik, eğriye eğri…
Kimseyi savunur duruma düşmedik, ne orduyu ne siyaseti, ne yargıyı, onları savunmak bize düşmez dedik ama yapılan yanlışları da açık açık anlattık…
Savunduğumuz tek şey oldu; Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Atatürk, Türk milleti, kardeşlik, geleceğimiz ve çocuklarımız, bunlara saldırı olursa savunuruz dedik, savaşırız dedik…
Nasıl başardık?
Biz insanımız sevdik, tarihimizi sevdik, bayrağımızı sevdik, ülkemizi, toprağımızı, suyumuzu, koyunumuzu, kuzumuzu sevdik, sevgiyle başardık, yalnız sevgiyle…
Gücümüzü yüreğimizdeki bu sevgiden aldık, insana olan, bayrağa olan, toprağa olan…
Biz başardık, halkımızla birlikte, birbirimizden güç alarak başardık, onun için dedim ya tarihte böylesi bir anket yoktur diye…
Her gün yazacağım…
Anadolu’da gördüğümü akademik tarzda, seçim analizi olarak size anlatacağım ama her gün…
Tek bir amacım var; halkımız mutlu görmek, insanlarımızın yüzün güldüğünü görmek, çocuklarımıza huzurlu ve güvenli bir ülke bırakmak, başka amacımız yoktur ve olamaz…
Dileğim, sözlerimize kulak vermenizdir, bu sesi işitmenizdir…
Erdal Sarızeybek
Yarın: DEV SEÇİM ANKETİ, AKP’YE OY VERENLER KİM?
Not: Bize destek verip de adını sayamadığım tüm kardeşlerimiz, beni affetsinler, not almadığım için, bu haberi de size yetiştirebilmek için, tek tek sayamadım. Yüreğimden gelen bir sesle sizlere şükranlarımı sunuyorum, bizi siz var ettiniz, siz yaşattınız, siz güç verdiniz, sağ olun…
http://www.erdalsarizeybek.com.tr/makaleler/dev-secim-anketi-bunu-nasil-yaptik-ve-nasil-basardik-196h.html
Sizin de izlediğiniz gibi ta başından beri, önce Şemdinli kitabını yazdık, Emin Çölaşan önsözünü yazdı ve bu kitap sizlere ulaşıp ta medyaya yansıyınca bizi televizyonlara davet ettiler, çıktık ve bu ses, ilk kez, böyle ulaştı sizlere…
Ardından İhaneti Gördüm kitabını yazdık, ilk kez terörü yönetenin siyaset olduğunu ve bunun ardında ABD-AB ve İsrail olduğunu belgeler ve yaşadıklarımızla anlattık, sizin yine dikkatinizi çekti, okudunuz… Ardından bütün televizyon kanalları davet etti, çıktık ekranlara ve başladık size söylenmeyenleri anlatmaya…
Bu ekranlar, başlangıçta sandı ki biz kahramanlık türküleri söyleyeceğiz, çıkardılar bol bol ekranlara ama baktılar ki biz türkü söylemiyoruz aksine siyasetin ihanetini anlatıyoruz, bunu gören hem AKP siyaseti hem de Yahuda medyası bize ekran sansürü koydu! Ulusal Kanal hariç, gazete, basın sansürü koydu, biz yılmadık, düştük yollara, aldık çantamızı elimize, il il, ilçe ilçe dolaşıp halkımıza gerçeği ve doğruyu anlatmaya başladık…
İşte “Anadolu’yu karış karış gezeceğiz ve halkımıza gerçekleri anlatacağız”, sözü de buradan doğdu, farkına varmadan bu dev anketin de ilk tohumları böylece atılmış oldu. Anlayacağımız, biz anket için düşmedik yollara, ülkedeki gidişatın iyi olmadığını anlatmak için çıktık halk meydanına…
98 Model bir aracım var, aldığımda 213 bin kilometredeydi, şimdi ise 350 bin, demek ki aslında yüz otuz yedi bin kilometre yol yapmışız…
Tüm Karadeniz, ; Rize, Trabzon, Samsun, Zonguldak, Karabük, Giresun, Sakarya, Ereğli… ve de bir çok ilçeleri…
Tüm Trakya; Edirne, Uzunköprü, Kırklareli, Tekirdağ, Silivri, Babaeski…. Ve de bir çok ilçeleri…
Tüm Ege ve Marmara; Bursa, Yalova, Mudanya, İzmir, Manisa, Denizli, Uşak, Dikili… sayamadığım ve de bir çok ilçeleri…
Tüm Akdeniz; Adana, Osmaniye, Alanya, Serik, Gazipaşa, Antalya, Avsallar, Korkuteli… ve daha bir çok ilçeler…
Tüm İç Anadolu; Sivas, Kırşehir, Tokat, Yozgat, Kırıkkale, Amasya, Turhal, Zile, Kayseri, Konya, Isparta, Seydişehir, sayamadığım ve daha birçok ilçeler…
Ayrıca, Erzurum, Kahraman Maraş, Gazi Antep ve daha birçokları, hesaplayınız, Anadolu’nun dörtte üçü eder bu saydıklarım…
Peki ya üniversiteler?
Bolu, Sakarya, Ankara, İstanbul, Erzurum, Şile, İzmir Ege ve Dokuz Eylül, Eskişehir, Konya, Isparta, Antalya gibi illerimizdeki ve daha birçoklarındaki üniversiteler, dedim ya arşiv gibi bir düşüncemiz olmadığı için, tek tek sayamıyoruz gittiğimiz yerleri, ama biliyoruz ki çağrıldığımız her yere gittik, üniversitelerin nerdeyse üçte ikisine gittik…
Nasıl gittik?
Tek başımıza, evet tek başımıza, koruma ordusu filan yok, tek başımıza…
Sivil toplum örgütlerinin desteğiyle başta Atatürkçü Düşünce Dernekleri, Ülkü Ocakları, Türk Ocakları, Aydınlar Ocağı, CHP Gençlik Kolları, Üniversitelerin Öğrenci Kulüpleri, MHP ve CHP Belediye Başkanlıkları ve daha sayamadığım sivil toplum eliyle ve desteğiyle…
Nasıl gittik?
Yol ve araç masraflarını karşıladılar bu sivil güçler, bize yatacak yer verdiler, yiyecek ekmek verdiler, biz de gittik hem de koşa koşa… Kimseden para almadık, bizi halkla buluşturan bu saydıklarım da kimseden para almadı, ekmeğinin bir lokmasını verdi bize ve çıktık yollara…
Nasıl başardık?
Bu işi, bu vatan vazifesini çıkar için yapmadık, ne siyasi ve şahsi, belki de en büyük gücümüz bu oldu başarmak için…
Bu kutsal olduğuna inandığımız vazifeyi bir siyasi parti adına yapmadık, bu da bize güç verdi, gücü yalnızlığımızdan ve doğruluğumuzdan aldık biz…
Sponsor gibi bu kutsal faaliyetimize para desteği teklif edenleri kabul etmedik, kimseden para almadık, halk bizi çağırdı, halk bizim yol ve araç masraflarımızı karşıladı, halkımız bizi misafir etti, yer verdi, aş verdi, gücümüz bu oldu, halkımız, en büyük güç…
Nasıl başardık?
Siyaset yapmadık, siyaset adına konuşmadık, bu bir.
Şahsi çıkar gütmedik, emekli olduğumuzda bir şeyimiz yoktu, aradan geçti yıllar, yine bir şeyimiz yok, halkımız bunu iyi biliyor…
Kendimizden ve ailemizden fedakârlık yaptık, evimize günlerce gitmedik, hem de kaç günlerce…
Eşimiz ve iki çocuğumuz destek oldu, onlar da katlandı bizim katlandığımız zorluklara, birbirimizden destek aldık…
Nasıl başardık?
Yalan söylemedik, aldatmadık, kandırmadık, iftira atmadık, kimseye hakaret etmedik, sadece doğruyu, gerçeği, hem de belgeleriyle, yaşayıp tanık olduklarımızla anlattık, halkımız bize güvendi ve inandı, biz gücümüzü doğruluğumuzdan ve halkımızdan aldık…
Hiç kıvırmadık, gerçeği ve doğruyu en yalın haliyle, en sade şekliyle, yüreğimizden gelen sözlerle anlattık, süslemedik, akademik laflarla boğmadık, doğruya doğru dedik, eğriye eğri…
Kimseyi savunur duruma düşmedik, ne orduyu ne siyaseti, ne yargıyı, onları savunmak bize düşmez dedik ama yapılan yanlışları da açık açık anlattık…
Savunduğumuz tek şey oldu; Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Atatürk, Türk milleti, kardeşlik, geleceğimiz ve çocuklarımız, bunlara saldırı olursa savunuruz dedik, savaşırız dedik…
Nasıl başardık?
Biz insanımız sevdik, tarihimizi sevdik, bayrağımızı sevdik, ülkemizi, toprağımızı, suyumuzu, koyunumuzu, kuzumuzu sevdik, sevgiyle başardık, yalnız sevgiyle…
Gücümüzü yüreğimizdeki bu sevgiden aldık, insana olan, bayrağa olan, toprağa olan…
Biz başardık, halkımızla birlikte, birbirimizden güç alarak başardık, onun için dedim ya tarihte böylesi bir anket yoktur diye…
Her gün yazacağım…
Anadolu’da gördüğümü akademik tarzda, seçim analizi olarak size anlatacağım ama her gün…
Tek bir amacım var; halkımız mutlu görmek, insanlarımızın yüzün güldüğünü görmek, çocuklarımıza huzurlu ve güvenli bir ülke bırakmak, başka amacımız yoktur ve olamaz…
Dileğim, sözlerimize kulak vermenizdir, bu sesi işitmenizdir…
Erdal Sarızeybek
Yarın: DEV SEÇİM ANKETİ, AKP’YE OY VERENLER KİM?
Not: Bize destek verip de adını sayamadığım tüm kardeşlerimiz, beni affetsinler, not almadığım için, bu haberi de size yetiştirebilmek için, tek tek sayamadım. Yüreğimden gelen bir sesle sizlere şükranlarımı sunuyorum, bizi siz var ettiniz, siz yaşattınız, siz güç verdiniz, sağ olun…
http://www.erdalsarizeybek.com.tr/makaleler/dev-secim-anketi-bunu-nasil-yaptik-ve-nasil-basardik-196h.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder