Anasayfa

Çarşamba, Mayıs 18, 2011

2 “K” / Mustafa YILDIRIM

Kararları uygulamak için güç gerekir” diye başlıyor. Ben de “Yaptırım gücü yoksa iktidar olunamaz” diye bitiriyor ve yaşanmış bir olaya geçiyorum:

    Mühendislik öğrencisi Yaşar, ders kitapları koltuğunda Kadıköy iskelesinde vapurdan indi. Kaymakamlığın önünde öğrenciler gösterideydi. Emekçi çocuğu Yaşar’ın tek amacı bir an evvel okulu bitirmekti. O yana bakmadan Ümraniye minibüsleri durağına yöneldi; ama ulaşamadı. Polisler onu arka bölümü koltuksuz bir minibüse attılar ve başladılar vurmaya. Genç polislerden biri hızını alamayıp Yaşar’ın başına postalıyla girişti, vurdukça bağırıyordu: “Hadi o Başbakan olacak Ecevit gelsin de kurtarsın şimdi seni!” Yaşar gözlerini emniyette açtı; başından kanlar akıyordu. Yarasına biraz tentürdiyot bastılar ve mahkemeye götürdüler. Ne dediyse dinletemedi ve Toptaşı Cezaevi’nin küf kokulu, nemli koğuşuna attılar onu. Okulun bir yılı eriyip gitmişti. Neyse sonunda mühendis oldu, ama başındaki o ağrıyla baş dönmesi onu hiç bırakmadı.


Anıyı dikkatle dinleyen Şükran Hanım’ın özelliğidir, sözü uzatmamak. “Buna revolver göstermek, denir” diye kestirip attı; “Revolver kimdeyse iktidar ondadır!

Haklıydı; günler yolsuzluk listeleriyle, vurgun haberleriyle geçiyor. İnsan “Bu kadarı da pes yahu! Hiç mi çekinmezler?” demekten kendisini alamıyor.

Oysa onlar pişkin! Mahkemeler kadıya mülk olmuş, üstelik revolver de onların belinde.



*


Ülkenin ve insanların kaderini sandığa bağlamışlar, esip gürlüyorlar: Sen osun, ben buyum! Başka sözleri yok!

Siyasal ilkeleri, ana hatları da yok! Yok, çünkü yabancı devletlere kuma gitmekte birleşmişler.

Sınırın hemen ötesinde yangın; onların umurlarında değil!

Suriye’de İran’dan yollanan al-Kudüs kuvvetleri iktidarın saflarında savaşıyor. Sesini yükseltse, Ayetullah Hameney diktatörlüğüyle arası açılacak!

Beriki, iki söz etse Suriye’nin toprak bütünlüğünden yana, Washington’u küstürecek; parti yönetimine aldığı liberal ve mukaddesatçı “müritler” kıpırdanacak!

Susuyor, çünkü 2K formülüyle partiyi iğdiş etmişler; demokratik-eyaletli-takkeli-zaviyeli “Anadolu Federe Devleti” yolunda ilerliyorlar!

Parti adaylarının birbirinden pek farkı yok, çoğu kapağı meclise atmaktan başka düşüncesi olmayan, projeci, ideolojisiz, idealsiz…

*


M.K’den sonra gelenlerin tümü, bağımsızlık ruhunu, özgürlük idealini silmeye çalıştılar, orduları, emniyeti yabancıya teslim ettiler, yabancının dümen suyundan gitmeyi hüner saydılar.

Çok uğraştılar, ortanın şurasını burasını, İsveçlinin, Almanın modelini ana hat diye yutturmak için.

Yine de başaramamışlardı bağımsızlıkçı, özgürlükçü, onurlu, erdemli devrimci kökü kurutmayı.

Şimdi birinci “K” ile korkutup ikinci “K” ile aldatabilecekleri sanıyorlar.

Yaşı doksana yaklaşmış, tarih tanığı Bayan artık “Oyumuzu kime vereceğiz?” diye sormuyor. O iktidarın kimde olacağını da merak etmez olmuş. Yalnızca az da olsa yüreğine su serpecek onurlu gür sesin sahiplerini arıyor!

Ben de öyle!

Peşkeş çekilen topraklarımızı, fabrikalarımızı, kurumlarımızı geri alacaklarını korkmadan, çekinmeden, oy hesabına girmeden haykıracak olanları arıyorum!

Kaynak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder