Anasayfa

Perşembe, Mayıs 26, 2011

Ya PKK devleti ya Türklere ölüm! / Altemur KILIÇ

Önceki bir yazımda, TV kanallarında  “Kürt Sorunu” tartışılırken bu sorunun nasıl çözüleceğini, tartışanlara ve geçmişe takılıp Kürtlere yapılan “zulümden”, Kürtlerin haklarından söz edenlere  “Hâlâ neyi konuşuyoruz, ne söylüyorsunuz Allah aşkına!..” 
demiştim. “Bölücüler” kıyameti -iç savaşı- ilan etiler ve “Büyük Kürdistan’dan asla vazgeçmezlermiş” demiştim. Şimdi geldiğimiz, getirildiğimiz noktaya bakalım. “Sorun” Kürtlerin haklarından, “sorunun” nasıl ve hatta bölücülerle “pazarlıklar” sonucu neler verileceği tartışmalarını aşmış ve Türklüğün, TC’nin varoluşu sorunu olduğu gerçeği artık açıkça ilan ve ilam edilmiştir..

***
Leyla Zana, Güneydoğu halkına talimat verdi, “Gerillaya oy verin!” Der ki  “Bu süreç artık kendi kaymakamımızı, valimizi, kendi içimizde seçme sürecidir. Süreç artık önderimizin (Abdullah Öcalan) aramızda olması sürecidir. Gerillalarımızı artık aramızda, kendi içimizde görme sürecidir. Gün gelecek, Öcalan kendi halkının arasında bu halkın çocuklarına öğretmen olacak. O günlerin yakın olacağına inanıyorum.” Zaten mâlum olan ilam ve ilan ve bu gafillere son ihtar!.. Zana kadın der ki “Bu hükümet ya Öcalan’ın uzattığı barış elini tutup barışacak veya biz halk olarak bu sistemin her şeyini reddedeceğiz.”
Ve eş zamanda isimlere dikkat edin, MİT eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, gazeteci yazarlar Nuray Mert, Ayşe Hür, Oral Çalışlar ve Sırrı Süreyya Önder’in katıldığı “1. Demokratik Özerklik Çalıştay” ında, demokratik özerklik taslağı ortaya konuyor. Bu  “taslakta” kurulması planlanan demokratik özerklikte bölgenin kendisini temsil eden özgün bayrak ve sembollere sahip olması amaçlanıyor. Ve sıkı durun, buna göre, yönetim organlarının denetimi altında bir savunma gücü oluşturulması planlanıyor. Nihai hedef: “Demokratik Özerk Kürdistan” yani “Büyük Kürdistan”... 
Zana lütfediyor “Biz hükümete ortak olmak istiyoruz. Kabul ediyorlarsa birlikte yaşamaya varız. Kabul etmiyorlarsa kendimiz bunları yaratacağız.”

***

Fanatik “Kürt muhiplerinden” Ahmet Altan bu konuda, Zana’nın, sözlerinin, Türk-Kürt ilişkilerinin dönüm noktalarından biri olduğunu, aslında bütün Kürtlerin aklının bir yerinde duran bir isteği nihayet aydınlığa çıkardığını yazdı. Kürtçülerin asıl istedikleri Türkiye içinde eşit statü filan değil, “tam bağımsızlık”. Kürtlerin yönettiği bir Kürdistan, “Büyük Kürdistan”!.. Aslında Türkler, Türkiye için karar zamanıdır... Bütün vatansever milliyetçi-ulusçu partilerin küçük politika hesaplarını bırakıp Türkiye  Cumhuriyetini nasıl kurtaracaklarını düşünmeleri zamanıdır. Karar verip  gerekenleri yapmaları zamanıdır!.. Türkiye üzerinde bu pazarlıklar yapılırken MHP’nin neden saf dışı bırakılmak istendiği daha iyi anlaşılmıyor mu?..
Ne zaman olacak diye bekliyordum... Oldu... Kaset şantajları da “Ergenekon işi” !!! Erdoğan Kandil’i Silivri’ye, yani “Ergenekon’a ” bağladı. Erdoğan’ın Ankara için  “çılgın projesi”  büyük bir hayvanat bahçesi kurmakmış... Zahmet buyurmasın, böyle bir  “hayvanat bahçesi”  bütün Türkiye sathında zaten var... Çakallar, tilkiler, maymunlar ortalıkta; ama  “aslanlar”  ve  “kurtlar”  kafese konmuş!..
“Kürt Sorunu”  nasıl çözülür? Bölücülere göre, PKK terörü tehditlerle Türkiye’nin parçalanması, “çözülmesiyle”. Bu ölümcül sınavda seçenekler belli: Ya  “Kürtlere  bağımsızlık” ya da “Türklere ölüm”! Orta yolu yok...
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder