Anasayfa

Çarşamba, Mayıs 04, 2011

RECEP'Ä°N KUTSAL KASESÄ° / METE AKINCI

" Irak'taki Amerikan askerlerine duacıyız", Irak işgali sırasında;
"AKP bir İslam partisi değildir", Mason University'deki konuşmasında;
" Mayınlı arazileri Simon alsa ne olur", mayınlı arazilerin satışı sırasında;
" Rasmussen asla NATO genel sekreteri olamaz, peygamber efendimizin karikatürleri nasıl ifade hürriyeti kapsamında olabilir", NATO'ya yeni genel sekreter seçimi sırasında;
 "Aslında zaten fiili yarı baÅŸkanlık sistemi iÅŸliyor", dün;

"Başkanlık sisteminin faydalarını bilmeli halkımız, ben tartışılmasını istiyorum!", yine dün;

"Düğmede Türkiye'nin de parmağı olmalı", Füze Kalkanı görüşmeleri sırasında;

"Filistin'deki acılara kayıtsız kalamayız", aklına her estiğinde;

"Model Ortağız", Obama her gaz verdiğinde;

"GOP'un Eşbaşkanıyız", her Silivri tutuklaması sonrasında;

"Sayın Mübarek, kefenin cebi yok...", eşbaşkanlığın getirisi aklına geldiğinde;

Ve benzeri birbirinden çelişik pek çok ifadeile son 9 yıla damgasına vuran garip kişilik, ülkemizi de çelişkiler ülkesi yaptı. Hem de Mısır'dan beter...

Geri viteste Ä°leri Demokrasi, kredi borçluluÄŸu anormal rakamlarda olmasına raÄŸmen kiÅŸibaşına düşen gelir, vatandaÅŸa göre artan ama TÜİK'e göre neredeyse sabit enflasyon, seçim dönemlerinde coÅŸan fakat seçimlerden sonra küsen sosyal yardımlar, yabancı ülkeler ile sırf Türk kamuoyunu tavlamak adına giriÅŸilen tehlikeli tiyatrolar, SIFIR SORUMLULUK POLÄ°TÄ°KASI, açılır-kapanır etnik açılımlar, uzaktan kumandalı AB standartları, ıslak imzasız fakat uygulanan IMF  politikaları...

9 senenin dökümünü hep birlikte yapmaya bir 9 sene daha lazım. Ancak gelecek nesiller bu dönemleri okuduklarında şimdiki Türkiye'yi Afrika ülkesi sanacaklardır.Halbuki gerçek.

Bu hükümeti iktidara taşıyan herşey 4.ncü Reich George Bush'un Evangelist-Zionist takıntıları ile başladı.

11 Eylül Kule tezgahı, Endonezya'nın Bali Adası'nda Avusturalyalı nükleer fizikçilerin öldürülmesi, Irak ve Afganistan'dan çekileceğini açıklayan İngiltere'nin Londra'da metrolarının 12 İngiliz polis muhbirince bombalanması, İstanbul'da İngiliz Bankası ve bir Sinagog'un bombalanması; olmayan kitle imha silahları için Irak'ın işgal edilip 1 milyon insanı öldürüp, camileri yıkıp, 2 milyon Iraklı'nın Suriye'ye göç ettirilmesi, 5 milyon Iraklı'nın Irak içerisinde göçmen mülteci duruma düşmesi, Afganistan'daki uyuşturucunun sadece Beyaz Saray vizesiyle satılması (adı üzerinde,beyaz), İngiltere'nin Sellafeld Nükleer Santrali'nin 2 sabotaj ardından törenle İngilizler'e yıktırılması, en sonunda Eylül 2008'de Lehman Brothers'dan 3 İsrail bankasının 400 milyar dolar nakidi çekmesi ile başlayan küresel çöküş...

Halbuki ne umutlarla girmişti Hristiyan alemi Yeni Binyıl'a,Milenyum'a...

Hazırlık olsun diye, köktendinci Batı '90'larda ısınma turlarında Bosna, Kosova, Çeçenistan, Cezayir'de kitle katliamları yapılmış, Ruanda ise resmen kılıçtan geçirilmişti.

Bundan sonrası için tüm stratejik haritalarda en kilit ülke olarak tüm Batı'lı kurmayları ve karar mekanizmalarının gözkoyduğu Türkiye'ye Bin Yıl'ın ihtiyaçlarına uygun bir ulvi yönetim getirilmesi gerekiyordu.

Hesaplar şaştı. Ulusal politikalar çuvalladığı gibi, uluslararası dengeler tamamen altüst oldu. Uluslarüstü stratejileri ise Türkiye'de anlamak, görmek, bilmek istemeyen 20. yüzyılın ideoloji oyunlarında kaybolmuş 20. yüzyıl aydınlarına anlatmanın zorluğu nedeniyle fazla değinemiyorum.

Kısaca Rothschild Ailesi'nin Ä°ngiltere-Fransa savaşı sırasında Fransa'yı EÅŸbaÅŸkan yapacağına Avrupa'yı ikna ettikten sonra Ä°ngiliz Ä°mparatorluÄŸu'nu desteklemesi; Amerika'nın koloniden federal devlet yapısına geçiÅŸiyle beraber oraya ÅŸube açarak Rockefeller'i göndermesi; I.nci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı'yı Almanya ile kandırıp Ä°srail'i kurdurtması ve Amerika'yı Avrupa'ya entegre etmesi; II.nci Dünya Savaşı ile 2 sene Ä°ngiltere'de Hitler'i Secret Service (SS) tarafından eÄŸitip Almanya'nın başına bela ederek Almanya'yı da fethetmesi; II.nci Dünya Savaşı sonrası Almanya'dan kaçan faÅŸist bilimadamları ve askerler ile  yeni gözdesi olan Amerika'ya bilimsel-askeri-finansal yükseliÅŸin kapısını aralaması; Batı'yı gereÄŸi gibi parselleyip kurguladıktan sonra finansal sistem aracılığıyla zaten açık olan Avusturya-Macaristan sınırındaki kapıyı sanki yeni açılıyormuÅŸ gibi küresel medya aracılığıyla Kapitalizm'in zaferi,Komunizm'in yıkılışı hikayeleri ile Bin Yıl hezeyanını kullanarak bu sefer Amerika'dan Kıta Avrupası'nın kuzeyine yani AngloSkandinav bölgesine geçmiÅŸtir Küresel Güç Merkezi.

Yani Londra-Oslo'yu artık tek bir başkent olarak düşünebilirsiniz. Ancak artık atıl bir Avrupa'ya ihtiyaç yoktur, Asya ve Afrika gereğinden fazla kalabalık olup, Araplar'ın 50 yıldır haybeden kazandıkları petrodolarların ellerinden alınması gerekmektedir.Yani, yeni bir oyun başlamıştır.

Amerika artık süper güç deÄŸildir.Evangelist-Zionist Bush fedaileri bile Ä°ngiltere'ye göç etmiÅŸ, en son Kuran yakma eÄŸlemiyle meÅŸhur olan rahip bu hafta Ä°ngiltere'de popstar gibi karşılanmış, ulusal orduların yerini alan ÖZEL ORDULAR  Araplar'ın petrodolarlarını harcaması için ve Evangelist-Zionist sömürgelerin haritalandırılması için, yeni haritalandırılmalara karşı çıkanların ikna edilip özerkleÅŸtirilebilmesi için, Ä°srail'in Sina Çölü'ne duvar örmesinden önce atak davranıp kuÅŸatmak ve Çin baÅŸta olmak üzere tüm yükselen ticari güçlerin engellenebilmesi için Somali'de korsanlık da dahil olmak üzere her türlü kirli faaliyeti yürütmesi için Kuzey Afrika'nın Evangelist-Zionist fethini tamamlamak üzere harekete geçtiler.

Para limitsiz. Çünkü Rothschild destekliyor. Para asla sorun olmadı tarih boyunca, sadece Osmanlı'dan çok çekmişlerdi, bir de Atatürk'ten. Ama artık,Osmanlı yok, Atatürk yok. Artık SAHTE OSMANLI ve Recep Bey var. Bu muhteşem ikiliye ise ulvi katkılarından dolayı, Pennsylvanyalı hocia'nın hatırına limitsiz mali kaynak her zaman hazır ve nazır.

Evangelist-Zionistler kase peşinde Kudüs'e yaklaşırken,Rothschild en büyük oyununu kurguluyor,Recep Bey oynuyor.

Napolyon, Hitler, Nixon hepsi eşbaşkandı;hepsini de çıkarıp aldığı bataklığa geri attı, sadece tarih kitaplarında resimleri ve kötü şöhretleri kaldı.

Mete AKINCI'nın diğer yazıları için: http://www.ulusalkanal.com.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=19478:muebarek-recep&catid=64:mete-akinci

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder