Anasayfa

Cuma, Ağustos 05, 2011

İRAN MÜDAHALESİ Mİ GELİYOR? / Çetin ÜNSALAN



Dünyanın başını kumar ekonomisinden kaldırıp, bu soruların cevabını bulması gerekiyor. Diyeceksiniz ki bize ne? Biz çok bölgeye hakim bir iktidar tarafından idare ediliyoruz ya… Eğer ABD öncülüğünden bir güç Suriye üzerinden İran'a müdahale ederse ne yapacağız? 

Onun yanıtı da Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ yeni dönemi anlatırken verdi: "Hükümet görev verir, asker yerine getirir."




Dünya ekonomisinde bundan sonraki sürecin ortaya çıkması bakımından herkes gözünü ABD'ye çevirmişti. ABD'nin özellikle temerrüde düşme riskinin ortaya çıkması, beraberinde birçok olumsuzluğun vadesinden erken yaşanmasına neden olacaktı.

Birçok ekonomist son dakikada da olsa anlaşmanın sağlanacağını ve Obama'nın elinin rahatlayacağının altını çizdi. Nitekim beklenen de oldu. İstenen rakamın biraz altında bir dilimde uzlaşı ortaya çıktı.

Bu işin gözüken yanı… Fakat meseleye sadece bu sığ çizgiden bakmak, ancak günübirlik düşünenlerin öngörüsü olabilir. Zira son dakikaya kadar süren pazarlıkların ve ortaya konulan iddiaların içeriğinin incelenmemesi, ayrıca ABD'nin bu uzlaşı ile sorunlarını aştığı izleniminin yaratılması büyük bir hata olur.

O zaman Temsilciler Meclisi'nde ortaya çıkan kabulün biraz analizini yapmak gerekiyor. Nedir bu? Borçlanma tavanın artırılması… Yani bizim de kapılmış olduğumuz borcun sürdürülebilirliği yaklaşımının devam ettirilmesi.

Bugünkü borçlanmayla iki sene sonra daha büyük bir sorun ve maliyetle karşılaşması muhtemelen olan ABD'nin sorunları halledilmedi. Sadece nefes alması ve zaman kazanması sağlandı.

Öncelikle 14,3 trilyon dolarlık borçlanma tavanına ulaşılmış olması, ülkenin 2020'ye kadarki bütçe açığına bugünden ulaştığının kanıtı olarak ortaya konulmalıdır. Yani açmaz büyüktür. Önümüzdeki 10 yılda yapılacak 2,1 trilyon dolarlık kesintinin de halktan şirket Amerika'ya doğru kaydırılacağı açık.

Yani yapılan derin pazarlıklar içinde şirket Amerika'nın önemli bir zafer kazandığını söylemek mümkün. Bitti mi? Hayır… Asıl bu çekişme yaşanırken Cumhuriyetçi kanadın ve onun özelinde Neocon'ların, silah ve ilaç lobisinin etkisiyle direttiği bir kararı sorgulamak gerekmiyor mu?

Şirket Amerika'nın borçlanma tavanının yükseltilmesi karşılığı 'İran'a müdahale yapılması talebi' ne oldu? Bir uzlaşı sağlandığına göre, Obama yönetimine bu olanak hangi tavizler sonunda verildi?

Ortadaki pazarlık, şirket Amerika'nın bire üç kazanmayı planladığı İran olduğuna, gerekli rahatlama da sağlandığına göre İran pazarlığı ne ile neticelendi? Suriye'de yaşananlar ve İngiliz Dışişleri Bakanı'nın müdahale edilebileceğine yönelik beyanatları, her fırsatta birlikte anıldığına göre İran'ı da kapsıyor mu?

Dünyanın başını kumar ekonomisinden kaldırıp, bu soruların cevabını bulması gerekiyor. Diyeceksiniz ki bize ne? Biz çok bölgeye hakim bir iktidar tarafından idare ediliyoruz ya… Eğer ABD öncülüğünden bir güç Suriye üzerinden İran'a müdahale ederse ne yapacağız?

Onun yanıtı da Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ yeni dönemi anlatırken verdi: "Hükümet görev verir, asker yerine getirir."



Kaynak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder