Biz “Yeni Anayasa PKK’nın talebi ve Amerikan dayatmasıdır” derken elbette MİT-PKK görüşmesindeki konuşmaları esas alıyorduk. Orada koordinatör ülke, yani Amerikan temsilcisi, “Sizi burada biz topladık. Abdullah Öcalan’ın talepleri Meclis’te görüşülecektir” dememiş miydi?
Peki o halde ABD ve PKK dayatması ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını ortadan kaldırmak nasıl bir suç oluşturuyor?
Bu devlet, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı “Anayasa’yı tağyir, tebdil ve ilga suçu”ndan idam etmedi mi?
Deniz Gezmiş’in savunmasının en önemli yerini, rahmetli arkadaşımız Behiç Kılıç hatırlatmıştı:
“Türkiye’nin bağımsızlığından başka hiçbir şey istemedik ve hayatımızı bu yola koyduk, varlığımızı Türkiye halkına armağan ettik. Bizim düşmanlarımız Amerikan emperyalizmi ve onun yerli işbirlikçileridir.
Ayrıca milli bütünlüğe karşı çıkmakla da suçlanıyoruz. 101 tane Amerikan üssünün bulunduğu ülkede, bizim milli bütünlüğü bozmak istemekle itham edilmemiz gülünç olmaktadır.
35 milyon metrekare vatan toprağı işgal altında iken bizim milli bütünlüğü bozmakla suçlanmamız gülünçtür. Mustafa Kemal sağ olsaydı bugün çok şaşırırdı.”
Deniz Gezmiş, “Bu ülkede Anayasa’yı en fazla savunanlar bizleriz. Anayasa’yı ihlal edenlerse ortadadır. Yine o kişiler bizim kellemizi istemektedirler. Bile bile iddia makamı bizim Anayasa’yı ilgaya teşebbüs ettiğimizi ileri sürmektedir” diye savunma yapmıştı!
Şimdi aynı suçu, İktidar ve muhalefet el birliği içinde işlemiyor mu?
Amerikan dayatması olunca, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını rafa kaldırmak suç olmaktan çıkıyor mu?
Devamı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder