Anasayfa

Çarşamba, Kasım 09, 2011

Psikolojik Harekât / Türker ERTÜRK



''Psikolojik harekat insanların beyninde sürdürülen bir savaştır. Hedefi, doğru olmayan, yanlış ve yanıltıcı bilgileri çeşitli vasıtalarla "Gerçekmiş gibi" göstermektir. Anımsayın Irak savaşından önce bu ülkede olduğu iddia edilen ve yalan-dolanla belgelenen kitle imha silahlarını.

Bu harekatın yok edici unsurları tank top gibi ateşli silahlar değil, internet, sosyal paylaşım siteleri (Facebook, twitter, youtube), yazılı ve görsel basın, sinema filmleri, kitaplar, sipariş doktora tezleri, vakıflar ve sivil toplum kuruluşları gibi yumuşak silahlardır.''




Batı’nın gözetiminde, yurttaÅŸları, dindaÅŸları ve ırkdaÅŸları Kaddafi’yi tüm dünyanın gözleri önünde dövdüler, ırzına geçtiler, alay ettiler ve sonunda hunharca ve vahÅŸice öldürdüler.

Bu yapılanın ne İslam ile ne de İnsanlık ile bağdaşır tarafı olmadığı çok açıktır.

Ama ne yazık ki dünyanın birçok yerinde bu işten direkt çıkarı olmadığı halde ABD Dışişleri Bakanı gibi sevinenlerin veya "Biraz aşırıya kaçsa da Kaddafi bunu hak etmişti" diyenlerin olduğunu görüyoruz.

Belki demokrat olma açısından Kaddafi sütten çıkmış ak kaşık deÄŸildi ama halkı için çok ÅŸeyler yapmıştı. Ä°ktidara geldiÄŸinde Libya dünyanın en fakir ülkelerinden biriydi, katledildiÄŸinde ise Afrika’nın yaÅŸam standardı en yüksek ülkesi.

Fakat emperyal güçler Kaddafi’yi istemiyorlardı. Çünkü petrol gelirlerinden anlamlı bir pay vermiyordu. LiderliÄŸindeki Libya bu hali ile GeniÅŸletilmiÅŸ Büyük Orta DoÄŸu Projesi için uygun deÄŸildi. Ayrıca birçok ürkütücü projesi vardı; Güney Atlantik Savunma Paktı (Afrika ve Latin Amerika’yı içine alan), Afrika BirleÅŸik Devletleri, Afrika Merkez Bankası, Afrika Yatırım Bankası, Afrika Para Fonu bunlardan bazılarıdır.

En tehlikeli olanı ise Servetin Yeniden Dağıtımı Projesidir (Wealth Redistribution Project). Bu projenin gerçekleştirilmesi için atılacak adımlar özellikle petrol zengini Arap ülkeleri için önü alınamayan halk ayaklanmalarına neden olabilirdi. Bu nedenle Kaddafi ne yapacağı belli olmayan bir deli, kana susamış bir diktatör ve işbirliğine yanaşmayan bir şeytan olarak dünyaya takdim edildi.

Nasıl mı? Psikolojik harekât ile.

Psikolojik harekat bir insanın veya toplumun düşünce ve duygularını kontrol etmek, değiştirmek, yönlendirmek, yılgınlığa ve umutsuzluğa sürüklemek için uygulanan faaliyetlere denir. İnsanların bilinçaltı hedeflendiği için onların farkına varamayacağı şekilde mesajlar kapalı ve örtülü olarak verilir. Amaç toplumun davranışlarını, fikirlerini ve duygularını etkilemek ve yönlendirmektir.

Psikolojik harekat yalnız düşman guruplar için deÄŸil dost ve tarafsız unsurlara karşıda kullanılır. ÖrneÄŸin ABD, Irak’a ve Libya’ya karşı yaptığı saldırıların toplumsal desteÄŸi için hem kendi ülkesinde hem de dünyada, kamuoyunu etkilemek ve yönlendirebilmek gerekçesiyle algı operasyonu, yalan, aldatma ve dezenformasyon içerikli yoÄŸun psikolojik harekat yapmıştır.

ABD ve NATO’nun Psikolojik harekat kurslarında 2500 yıl önce yaÅŸamış Çinli General Sun-tuzu öğretileri özel bir öneme sahiptir. Bakınız buralarda neler öğretiliyor.


  • Hedef ülkede iyi olan ÅŸeyleri gözden düşürünüz.
  • Liderlerin ve kurumların şöhretlerini gölgeleyiniz.
  • AÅŸağılık kiÅŸilerle iÅŸbirliÄŸi yapınız.
  • Kendi aralarındaki uyuÅŸmazlıkları ve kavgaları kaşıyınız.

Åžimdi bu öğreti ışığında Ergenekon’u, Balyozu ve ihbarcı eÅŸcinsel hahamı tekrar deÄŸerlendirebilirsiniz.

Psikolojik harekat insanların beyninde sürdürülen bir savaştır. Hedefi, doğru olmayan, yanlış ve yanıltıcı bilgileri çeşitli vasıtalarla "Gerçekmiş gibi" göstermektir. Anımsayın Irak savaşından önce bu ülkede olduğu iddia edilen ve yalan-dolanla belgelenen kitle imha silahlarını.

Bu harekatın yok edici unsurları tank top gibi ateşli silahlar değil, internet, sosyal paylaşım siteleri (Facebook, twitter, youtube), yazılı ve görsel basın, sinema filmleri, kitaplar, sipariş doktora tezleri, vakıflar ve sivil toplum kuruluşları gibi yumuşak silahlardır.

Bugün biliyoruz ki, ABD ve İsrail Silahlı Kuvvetlerinin psikolojik harekat kapsamında internette dolaşan, site yapan, yorum gönderen, forumlara katılan, internet sohbetlerine giren, hedef sitelere saldıran ve kamuoyu oluşturan siber timleri mevcuttur. Bu operasyonları tüm dünyada etkin bir şekilde yapabilmek için özel bilgisayar programları yazdırılmış olup bu programlar sayesinde 1 tim üyesi en az 250 kişinin internetteki işlem yapma imkanına sahiptir.

Bu timler vasıtası ile Libya’da operasyon yapıldı, Suriye’ye yönelik tüm dünyada ve Türkiye’de yapılıyor, Arap Baharının gelmesi istenmeyen Bahreyn, Sudi Arabistan, BirleÅŸik Arap Emirlikleri ve Kuveyt gibi ülkelerde ise yönetim aleyhine oluÅŸacak olumsuz duyguyu engelleyici karşı operasyonlar yürürlüğe konmaktadır.

Şunu biliniz ki, siz bile bu tim mensuplarıyla, bir internet sohbetine girmiş, hazırladıkları sitelerinde araştırma yapıp referans vermiş, haberlere yaptığı yönlendirici yorumu okumuş ve facebook gibi bir sosyal paylaşım sitesinde arkadaş olarak küreselleşme, yenidünya düzeni veya bir başka konu hakkında fikir alış verişinde bulunmuş olabilirsiniz.

Siz hala merak ediyor musunuz, başta Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere Türkiye Cumhuriyetini dönüştürmek maksatlı psikolojik harekatı kimin yaptığını?

Tekrar Libya’ya dönersek Kaddafi’nin bu ÅŸekilde öldürülmesinin bile müteakip hedeflere yönelik psikolojik harekatın bir parçası olduÄŸu unutulmamalıdır. Burada Suriye ve diÄŸerlerine verilmek istenen mesaj "Direnmenin faydasızlığı, yılgınlık, umutsuzluk ve korkudur."

Korku tanktan ve tüfekten daha etkili bir silahtır. Eğer düşmanınızı veya hedef grubu yeteri kadar korkutabilirseniz onu savaşmadan veya mücadele etmeden teslim alabilirsiniz.

Bilmem "SavaÅŸmadan teslim oldular" sorusuna bir cevap olur mu?

Saygılar sunarım.



Kaynak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder