Anasayfa

Pazartesi, Eylül 17, 2012

Ahtapotun ana kolları! (6) / Arslan BULUT



İşte Cizvit yöntemleri
Tarikata kabul edilen herkes mutlaka uzun ve ayrıntılı eğitimlerden geçirilir, ancak başarılı görülenler tarikatın fikir ve ideallerini öğrenebilirlerdi. Cizvitler, özellikle fakir ve yetenekli gençlere, kurdukları özel okullar aracılığı ile çok iyi bir eğitim verdirirlerdi.

Fransa, Clermont’ta bulunan Cizvit koleji döneminin en iyi okuluydu. Cizvitler fikirlerine karşı çıktıkları bir kurum ya da topluluk ile karşılaştıklarında asla açıkça kavgaya girmezler, sinsi ve gizlice her türlü etkinlikte bulunarak o kuruluşu yıpratırlardı.



Vikipedi’ye göre Cizvitlerin asıl başarıları eğitim alanındadır. Kurdukları okullar, uzun süre, Hıristiyanlık dünyasmdaki en iyi eğitim kurumlan olarak kaldılar. O kadar ki, İngiltere’de modern Masonluğun kurucusu kabul edilen Sir Francis Bacon “eğitim açısından Cizvit okullarına danışmak gerekir, çünkü uygulamada onlardan daha iyisi yoktur” demekteydi. Cizvitler, genel bilgi düzeyini yükseltmişler, tüm Katolik Avrupa’da Kilise’nin itibarını yeniden  kazanmasını sağlamaya çalışmışlar ve onlarla rekabete  giren  Protestan Avrupa’nın da uyarıcısı olmuşlardır.

Reformasyon hareketinin önemli bir sonucu, 16. yüzyılda Kilise’nin hemen hemen bugünkü biçimini almasıdır.Papalık bu tarihten sonra devlet yönetiminden ayrı dinsel bir örgüt olarak faaliyet gösterecektir. Bir başka önemli sonucuysa, Avrupalıların, ister devletler arasında, ister devlet sınırları içinde olsun, Hıristiyan dininin gerçeği üzerinde anlaşamamalarının, laiklik ve modern bilime giden kapıyı açmasıdır. Din ve devlet görevlilerinin işbirliği yapıp mükemmel bir dinsel uyum sağladıkları devletlerdeyse, entelektüel bir durgunluk hüküm sürecektir. Rönesans ile Re-formasyon arasındaki karşılıklı etkileşim, Avrupa insanının yaratıcılık potansiyelini artırmış, kısaca Avrupa’nın entelektüel ve manevi enerjisini yükseltmiştir.

San Ignatius di Loyola Kilisesi
İtalya’nın kuzey doğu bölgesindeki Friuli-Venezia Giulia özerk idari bölgesindeki Gorizia şehrinde Katolik karşı devrime ön ayak olan Loyolalı Ignatius anısına 1680-1725 döneminde Cizvitler tarafından San Ignatius di Loyola Kilisesi yapılmıştır.
Günümüzdeki pek çok Cizvit okul ve kurum onun mirasıdır. Yalnızca ABD’de bile, 28 Cizvit koleji ve üniversitesi; 50’den fazla ortaöğretim okulu vardır. Galileo Galilei, Denis Diderot, Voltaire, James Joyce, Fidel Castro ve Bill Clinton gibi birçok entelektüel ve tarihi kişi bu okullarda yetişmiştir.

Ayrıca bazı iddialara göre, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın kuruluşunda, Ignatius’un dini uygulamalarından ilham alınmıştır.

Vikipedi’deki tespitlere göre Cizvitlerin  yoğunlaştıkları alanlar misyonerlik ve eğitimdir. Türkiye’de “İsa’nın Askerleri” adıyla bilinir, üyelerine “Cizvit” denir. Bu tarikata mensup rahipler isimlerinin sonuna S.J. (Societas Jesu) ekleme hakkına sahip olur. Cizvit tarikatı ilk kurulduğu zamanlarda Roma Katolik kilisesinin fevkalade olumsuz tepkisiyle karşılaşmış ve kabul görmemişti. Ancak Cizvitler, kısa süre içerisinde Protestanlara ve Anglikan mezhebine karşı sert tutumları ve bunlar aleyhine yaptıkları çalışmalar nedeniyle kilisenin bu menfi yaklaşımını tersine çevirerek Papalığın beğenisini kazandılar. Bu beğeni, Kilise’nin tarikatı açıktan desteklemeye başlaması ile ilk meyvelerini verdi, alınan destek sayesinde tarikat kısa sürede hem ekonomik hem de politik olarak büyük güç kazandı. Bu dönemde Cizvitler, Kilise’ye hoş görünmek için özellikle aforoz edilenlere karşı çok acımasız oldular.

Cizvitlerin benzer tarikatlardan en önemli farkının örgüt yapısında olduğu görülür. Tarikat üyeleri her zaman göze batmadan her türlü toplum içerisinde, o toplumun insanları ile aynı düzeyde ve uyum içerisinde yaşarlardı. Tarikat, ilk gününden itibaren kısa vadeli hedefler yerine hep uzun vadeli hedeflere yönelmiş ve özellikle gençlere yatırım yapmıştır. Gerçekten de insana yapılan yatırımlar sayesinde Cizvit tarikatı çok kısa sürede Avrupa’nın en önemli siyasi ve ekonomik gücü haline gelmiştir.

Tarikata kabul edilen herkes mutlaka uzun ve ayrıntılı eğitimlerden geçirilir, ancak başarılı görülenler tarikatın fikir ve ideallerini öğrenebilirlerdi. Cizvitler, özellikle fakir ve yetenekli gençlere, kurdukları ya da destekledikleri özel okullar aracılığı ile çok iyi bir eğitim verdirirlerdi.
Fransa, Clermont’ta bulunan Cizvit koleji döneminin en iyi okuluydu. Cizvitler fikirlerine karşı çıktıkları bir kurum ya da topluluk ile karşılaştıklarında asla açıkça kavgaya girmezler, sinsi ve gizlice her türlü etkinlikte bulunarak o kuruluşu yıpratırlardı.
Özellikle sahip oldukları iyi eğitimli genç üyeleri sayesinde karşıt oldukları kurum ya da topluluğun içine sızarak kendi ilke ve fikirlerini içerden aşılarlardı. Bu şekil içerden yapılan baskı ile o kurum kısa süre içerisinde yıpratılır veya tamamen yozlaştırılırdı.
18. yüzyıla gelindiğinde Cizvit tarikatı öyle bir hal almıştı ki hem Avrupa’da ve hem de özellikle Güney Amerika’da her önemli noktada Cizvitleri görmek mümkündü. Cizvitler, Uzakdoğu’da dahi etkin faaliyette bulunabiliyorlardı.

1773 yılında dönemin dini lideri XIV. Clement, Cizvit tarikatının feshedildiğini ve dünyanın her yerinde Roma kilisesi tarafından Cizvitlere tanınmış olan tüm hak ve ayrıcalıkların kaldırıldığını ilan etti. Bu ilan ile birlikte Cizvitler arasında büyük bir çözülme oldu. Her ne kadar 1814 yılında VII. Pius tarafından Cizvitlere eski hak ve ayrıcalıkları geri verildi. Katolik mezhebinin bir tarikatı olarak varlıklarını sürdürebildiler. Cizvitlerin KARA PAPA denilen Generallerine kayıtsız şartsız itaat yeminleri vardır ve yeminlerini bozanlardan dünyanın neresinde olursa olsun intikam alınır. 1773 yılında Papa XIV. Clement  Cizvitleri Vatikan’dan kovdu ve servetlerine el koydurdu. Fakat, bugün de Yeni Dünya Düzeninin gerçek itici gücü Cizvitlerdir.


Cizvitlerin kurucusu Ignacio De Loyola
Vikipedi’deki verilere göre Cizvit tarikatının kurucusu Bask kökenli İspanyol din adamı Ignacio De Loyola’dır. 1491’de İspanya’da doğmuştur. Navarre Krallığı ’nın hizmetinde Basklı bir soyluyken Katolik oldu. 1534’te yedi arkadaşıyla birlikte Cizvit tarikatının temelini attı. 1540 ’ta Papa’nın izniyle resmen kurulan tarikatın başına geçti. Kurduğu tarikat Protestanlığın yayılmasını önlemede rol oynadığı gibi dinde her türlü reform düşüncesinin ezilmesini sağladı. 1556 yılında Roma’da ölen Ignacio De Loyola 1621 yılında aziz ilan edildi.



Ignacio De Loyola, “Çayın kenarında giderken, durup suya baktım. Birden basiret gözüm açılmaya başladı ve bana çeşitli dini ve dünyevi meseleleri anlama gücü verildi. Eğer şu anda aldığım ilmi ve gücü, ömrüm boyu Tanrı’dan aldığım yardımla karşılaştırırsam; o anda aldığım ilmin çok daha üstün olacağına hiç şüphem yoktur. Bana öyle geliyor ki, tamamen başka bir insana dönüşmüşüm. Tüm bunlar üç dakikadan kısa sürdü”  diye nasıl dönüştüğünü anlatır.
Ignacio De Loyola, Paris Üniversitesi’nde eğitim alırken, 1534 yılında Paris’te papaz oldu, Roma’da Papa III. Paulus’la yüzyüze konuştu ve onu, oluşturduğu topluluğa yardım etmesi için ikna etti. Cizvitler tarikatı, başkanları olarak Ignatius’u seçti.
Tarikatın oluşturulmasındaki temel amaçlardan biri de, o dönemde Avrupa’da yaygınlaşan Protestan akımlarla mücadele etmektir. Ayrıca, dünyanın çeşitli bölgelerinde misyoner faaliyeti göstermişlerdir.
Ignatius’un 1551 yılında kurduğu  “Roman College” , günümüzde “Gregoryan Üniversitesi” (İtalyanca: Pontificia Università Gregoriana) olarak devam etmektedir.


Kaynak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder