Anasayfa

Cumartesi, Eylül 15, 2012

Ahtapotun ana kolları! (4) / Arslan BULUT



Mormonluğu genç vaizler sürüklüyor!
“Akıcı konuşması ile dikkat çeken, uzun boylu, yakışıklı ve şık giyimli Osteen, 30 bin dinleyici önünde irticalen konuşuyordu. Kendinden geçmiş 30 bin kişinin bazıları gözyaşları içerisinde dinliyordu anlatılanları..”

“Amerika’da cemaatlerin eğitim alanında da önemli bir yeri ve etkinliği var. 100 bine yakın devlet okuluna karşılık faaliyet gösteren 33 bin özel okulun yüzde 80’i resmen cemaatler tarafından işletiliyor.”


Mormonluk veya Mormonizm, Joseph Smith, Jr. tarafından 1830’da başlatıldı.  Joseph’in eşi Emma Smith tarafından kurulan “Tekrardan Düzenlenmiş İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi” ne ve  Mormon Kitabı’na dayanır. Mormonizmin kurucusu Joseph Smith Jr.’nun ilk takipçilerine Mormon denilmiş ve onların inancı Mormonluk olarak adlandırılmıştır. Başlangıçta hakaret için kullanılan kelime sonradan tarikatın veya bu yeni dinin adı haline gelmiştir.
Mormonların Türkçe yayınlarına göre, İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi İstanbul Derneği 19 Ekim 2011’de kurulmuştur. Duyurularda “Bizi ziyaret etmek istiyorsanız, Pazar günleri saat 13.00’te Rab’bin Sofrası toplantımıza katılabilirsiniz” denilmektedir.
Mormon Kitabı’nın Joseph Smith tarafından altın levhalardan tercüme edildiği iddia edilir
Mormon Kitabı MÖ 600 - MS 400 yılları arasında yaşayan  Nefililer ve Lamanlılar adlı iki halkın başından geçenleri, onların arasındaki peygamberlerin kayıtlarını ve kehanetlerini içerir. Birçok Hıristiyan, bu kitabın Yeni Ahit’e ekleme olduğunu düşünüp kitabı kabul etmez. Joseph Smith’in anlattıklarına göre Moroni adlı bir melek ona bu levhaların nerede olduğunu göstermiştir. Mormon Kitabı’na inanan Mormonlar Amerika’nın doğusundan batısına göç ederek Utah eyaletini kurmuşlardır.
Zaman gazetesinden Emrah Ülker’in 26 Nisan 2009 tarihinde yayınlanan incelemesine göre  Mormonlar, Amerikalıları, gerek binlerce kişinin katıldığı toplantılarda gerekse aynı anda birçok televizyon programında irticalen konuşan cerbezeli vaizler vasıtasıyla etkilemeye çalışıyor.  Bu toplantılardan birini anlatarak söze başlayan Ülker şöyle diyor:
* “Akıcı konuşması ile dikkat çeken, uzun boylu, yakışıklı ve şık giyimli Osteen, 30 bin dinleyici önünde irticalen konuşuyordu. Kendinden geçmiş 30 bin kişinin bazıları gözyaşları içerisinde dinliyordu anlatılanları.
* Amerika’nın en önemli tele-vaizlerinden olan rahip Osteen, vaazlarında insanları doğru yola çağırması ile biliniyor. Babasının kurduğu cemaatin şimdiki lideri olan Osteen, her hafta sonu binlerce müntesibinin önünde heyecanlı vaazlar veriyor. Houston’daki 16 bin kişilik spor salonunu, aynı anda 30 bin kişinin ibadet edebileceği bir kiliseye çevirerek dikkatleri topladı. Televizyondan canlı yayınlanan haftalık vaazlarını izleyenlerin sayısı 7 milyona ulaşınca yayınevlerinin de ilgisini çekti. Çıkardığı kitap 2005 yılının en çok satanları arasına girdi.
* Çoğunlukla dindar insanlardan oluşan, Osteen gibi vaizlerin konuşmalarını dinleyen bir halk Amerikan halkı. Halkın yüzde 80’inden fazlası bir ibadethaneye -kiliseye veya camiye, havraya- üye olduğunu, başka bir deyişle bir cemaate mensubiyetini beyan ediyor. Cemaat üyeliği ve bağlılığını açıklamak, hatta onun yolunda koşturmak da toplumda saygı gören bir davranış.

ABD’nin imam-hatipleri 
* Amerika’da cemaatlerin eğitim alanında da önemli bir yeri ve etkinliği var. 100 bine yakın devlet okuluna karşılık faaliyet gösteren 33 bin özel okulun yüzde 80’i resmen cemaatler tarafından işletiliyor. Devlet okullarının seküler yapısına karşılık, özel okullar -bir benzetme yaparsak- Türkiye’deki imam-hatipleri andırıyor. Bu okulların müfredatında fen ve sosyal bilimlerin yanında din dersleri de bulunuyor. 23 bin cemaat okulunun 7500’ünü Katolikler, kalanını da onlarca değişik cemaat işletiyor. Hepsi paralı eğitim veren bu cemaat okullarından mezun olan öğrenciler, istedikleri üniversitenin istedikleri bölümüne -elbette puanları yeterse- devam edebiliyor.
*  Sayısı 4100’ü aşan yükseköğrenim kurumlarının içinde özel üniversitelerin oranı yüzde 70’ler civarında. Aralarında 200 yıllık tarihi olan özel üniversitelerin önemli bir kısmını ise cemaatler işletiyor. İsimlerini tüm dünyadan insanların bildiği çok prestijli bu üniversitelerin mütevelli heyetlerinde kiliselerin papazları da bulunuyor, o cemaate mensup işadamları da...
*  Onlarca farklı cemaatin binlerce eğitim kurumu yanında, gazeteleri, televizyonları, radyoları ve yayınevleri de var. Faaliyetleri finanse etmek için birtakım ticari işler de yürütüyorlar. Dini bir cemaat tarafından işletilen bir apartmanda oturmak, bazıları için tercih edilen bir durum olurken, dini bir cemaatin işlettiği markette alışveriş yapmak, kandırılmayacağını düşünen vatandaş için cazibe noktası da olabiliyor.

Mormonluğun kurucusu Joseph Smith peygamber sayılıyor!
1805’de, Illinois’e bağlı Carthage’de doğan Joseph Smith, Jr. 25 yaşında Mormonluk adıyla bilinen Latter Day Saint hareketini kurdu. İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi’nin ilk başkanıdır. 1844’te öldü. Joseph Smith, Jr. Tanrı ve İsa’yı görüp onlarla konuştuğunu, Tanrı’nın ona yeni bir mezhep kurması gerektiğini söylediğini iddia etmiştir. Kendi anlatımına göre bir gece bir melek onu ziyaret etmiş ve kutsal kitabın yerini ve urim ve tumim taşları ile nasıl tercüme edeceğini anlatmıştır. Mormonlara göre o bir peygamberdir. “Bir peygamber olarak Joseph Smith” diye söze başlarlar.


“Bir şeytana tapan, aday olsa seçer misiniz?” 
Rachel Streitfeld’in CNN’deki yazısının hemen altında yer alan okur mektuplarında şöyle deniliyor: “Bir dine göre ’sihirli iç çamaşırı’ndan bahsediyoruz!  İnanamıyorum. Mormonizm, Evanjeliklerin inançlarına aykırı.. Bir şeytana tapan, aday olsa seçer misiniz? Veya bir ateist..”
“Onun kültleri kimin umurunda! O korkunç adamı, başkan yapmak istiyorsunuz! Onun gerçek dünyada dışarı çıkmaya ve hayatın ne olduğunu öğrenmeye ihtiyacı var..”
 “Sayın Marriott’un Sayın Romney’e desteği, sadece ona bir platin elit üye kaybettirdi Artık ben Marriott zincirini kullanmayacağım. Hilton’da kalıyorum.”
 “ABD’de seçmenin desteğini kazanmak için Amerikan folklorü ve masonluğa dayanan herhangi bir inanç olması gerekir. Mormon Kitabı ise saf kurgudur. Mark Twain Mormon kitabına kloroform demişti.  Hiçbir Hıristiyan kilisesi Mormon kitabını tanımaz. Bu size ne ifade ediyor?”



Kaynak



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder