Anasayfa

Çarşamba, Mart 21, 2012

Brüksel’de Türklüğe karşı savaş toplantısı! / Arslan BULUT



''Konuşmacılardan Andrew Duff’u, bu sütunun okurları hatırlayacaktır. İngiltere kraliyeti tarafından  “Tanrıya ve Emperyal Hedeflere Hizmet” rütbesi ile ödüllendirilmiş olan Türkiye-AB Ortak Parlamento Komitesi Başkan Yardımcısı ve Avrupa Parlamentosu Milletvekili Andrew Duff, 2005 yılının Eylül ayında Diyarbakır ve diğer bölgelere  “otonomi” verilmesini önermiş ve Atatürk için,  “Bu eski liderin fotoğrafları kamu binalarından indirilmeli” demişti...
Duff’şöyle demişti:
 “Türkiye, Avrupa’nın gerçek partneri olabilmek için klasik milliyetçi Kemalizm’le mücadele etmelidir. Devletin gücü azaltılmalıdır. Kemalizm reforme edilmeli ve bu eski liderin fotoğrafları kamu binalarının duvarlarından indirilmelidir. Türkiye, artık Kemalizm’de değişme gereğiyle yüzleşmeli. Sadece yasalar, anayasa değil Kemalizm kültürü ve felsefesi de değişmeli.
Vatansever olabilirsiniz, ama öncelikli işimiz Avrupalı olmak. Bunun vatanseverlikten taviz olduğunu düşünenler var. Örneğin CHP, Kemalizm’in modernleşmesine karşı... Baykal, entelektüel olarak verimli değil.
Türkiye’nin merkeziyetçi yönetim yapısından adem-i merkeziyetçi yapıya geçmeye ihtiyacı var. Diyarbakır’da bölgesel otonomiye varacak şekilde merkeziyetçi yapının değişmesi iyi olur. Bunu sadece Güneydoğu için değil, diğer bölgeler için de öneriyorum.”
Bu taleplerin Oslo’da PKK ile yapılan görüşmelerde kabul edildiği biliniyor. Baykal’ı da niçin indirdikleri bu sözlerden anlaşılıyor..

Başta Tayyip Erdoğan olmak üzere, gerek AKP sözcüleri gerekse medyada kendilerini AKP politikalarını desteklemekle görevli sayan yazarlar, Dersim, Menemen ve 31 Mart vakalarını gündeme getirerek, Atatürk ve Kemalizm üzerinde yanıltıcı tartışmalar yaparak, İngiliz derin devletinin adamı olan Andew Duff’un taleplerini gündeme getirmiş olmuyor mu?
İngilizler, Atatürk’ten intikam almaya çalışıyor ve bunun için İslam adına ortaya çıkanları kullanıyor. Fakat bu sözde İslamcıların icraatları incelendiğinde, ABD ve Avrupalıların politikalarını takip ettikleri, Ankara’yı yani Türk Ordusu’nu şer merkezi olarak gördükleri için  “Ankara’nın şerrinden Brüksel’in şefaatine sığınmak”  dedikleri bir çizgide yürüdükleri açıkça görülür. Bu aslında Hilal ile Haç’ın savaşıdır. Fakat mesele şu ki sözde İslamcılar, Hilal’in altında değil, İngiliz derin devletinin adamlarının açtığı yolda ve Haç’ın altında Türklüğe karşı savaşmaktadır.''

Devamı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder