Anasayfa

Salı, Aralık 21, 2010

HERŞEY ŞİMDİ BAŞLIYOR! / BANU AVAR

Yılın öyle bir zamanındayız ki  gece gündüze yeniliyor… Muazzez İlmiye Çığ yazmış:

22 Aralık'ta gece gündüzle savaşıyor. Uzun bir savaştan sonra gün geceyi yenerek zafer kazanıyor. Güneşin yeniden doğuşu, bir yeni doğum olarak algılanıyor Türklerde.’  Yerini bahara bırakacak bir kış başlıyor…

Türkiye yepyeni bir yılı, yepyeni bir dönemi karşılamaya hazırlanıyor… Uzun süren bir gecenin yenilgisinin habercisidir belki bu dönem…

Bir de böyle bakalım!

10 ekim 1917. Türkiye’nin doğusunda bir Kürdistan ve bir Ermenistan devletini haritalara koyan ABD başkanı Wilson, çalışma arkadaşı Albay House ile yazışıyor.

Türkiye bütünüyle ortadan silinmeli. Barış Konferansına kadar bekleyemeyiz!’ diyor.

Albay House cevap veriyor:

‘ Türkiye’yi galip devletler arasında paylaştıracağımıza, IRKLARA GÖRE ÖZERK YÖNETİMLER KURMAK daha akıllıca!

Şunu söylüyorum: Önümüzde duran  hesap  yüz yıldır masada…

1919’da bir Amerikan heyeti  başkan Wilson’a bir memorandum göndermişti. Bu memorandumda, Türkiye için yeralan düşünceler şöyleydi:
  • ‘Türkiye Orta Avrupa güçlerine bağlanarak yola getirilmiştir. İstanbul ve Bogazlar uluslararası bir yönetime bağlanarak Berlin-Bağdat ekseni kontrol edilecektir.
  • Osmanlı İmparatorluğu yönetimi altındaki değişik ırklar baskı ve kötü yönetimden kurtarılacaktır.
  • Böylece Ermenistan’ın özerkliği, Filistin, Suriye ve Arabistan’ın medeni milletler tarafından koruma altına alınması gerçekleşecektir!’.
Aynı sözler 70 yıl sonra 1988’de bir başka ABD heyeti tarafından kaleme alınarak Başkan Reagan’a verilecekti:

‘Körfez ülkeleri medeni milletler tarafından koruma altına alınmalıdır. Türkiye Basra Körfezindeki  ABD çıkarları ve  Akdeniz’deki müttefik donanmaları için kilit önemdedir’.

100 yılı aşkın bir çaba onların ki… Milyonlarca dolar harcadılar, işgaller yaptılar. Kukla devletler kurdular, başkanlar, başbakanlar, müsteşarlar, istihbaratçılar, medyacılar satın aldılar..Tüm siyasi partilerin omurgalarıyla oynadılar.. İş dünyasının dolaysız kontrolü ellerinde..

Ama olmadı işte!….Olmayacak da!

Türkiye, ABD’nin onu görmek istediği yere bir türlü gelmiyor. Kendi  günden güne eriyor ama Türkiye bunca oyuna rağmen, işbirlikçilere, hainlere, gaflete ve dalalete rağmen  ayakta durmaya devam ediyor…  
Küresel sermayenin çökmeden önceki son şansı  ‘Mezopotamya petrollerine el koymak’!

Bunu ya  Türkiye’ye rağmen ya da Türkiye ile yapacak!

Ama bu ülkenin başına geçenler, küresel sermayenin adamı olarak adımlar atarken, iş Kürdistan kurmaya gelince  aksamaya başlıyorlar.  Bu Çiller’de de Özal’da da Demirel’de de görülmedi mi?

Bir yandan küresel sisteme entegre olmaya çalışırken, bir yandan Batı’nın en önemli siyasi manevrası  Kürdistan kurmaya  gelince ayak diretiyorlar.

20 yıldır Körfez ülkelerindeki tüm CIA operasyonlarına  rağmen, bölge tam anlamıyla ABD kontrolüne girmiyor.. Her tarafı sorunlu! Filistin, Suriye, İran,  Kıbrıs’da keşmekeş bitmiyor!

2 milyon kişiyi göçettirip, 2 milyonu katlettikleri Irak ABD’ye biat etti mi? Ya Afganistan?!

Şimdi tüm güçleriyle KİLİT ÜLKE Türkiye üzerinde çalışıyorlar… Bir Obama telefon hattında, bir Clinton irtibatta… Vamık Volkan her tarafta.. 35 kişilik CIA ekibi canhıraş çalışıyor… İktidar ve ana muhalefet içinde ABD uzantılı isimler göreve koşuldu.. ‘Başkanın adamları’; PKK ve uzantıları, Fethullah cemaati, TÜSİAD ağababaları, yepyeni CHP’nin yeni yönetimi, AKP’nin malum isimleri  medya ve üniversitelerin  maaşlı neferleri ellerinden geleni artlarına koymuyorlar…

Mezopotamya petrollerine giden yolda buldukları ilk ve son çare bir kukla Kürdistan  devleti .  100 yıllık planları çerçevesinde Türk ordusu bitirilecek,  siyasiler Kürtçüleştirilecek, 30 yıldır besledikleri aktörler son darbeyi indirecek!

2. İsrail Türkiye İran, Suriye, Irak’ın göbeğine kurulacak…

Plan bu…
Çok gecikmiş bir plan.. Dünyanın her tarafını birbirine katan CIA hiçbir ülke ve bölgede bu kadar başarısız olmamıştı.   50 yıldır bilfiil uğraşıyor, darbeler yapıyor, eğitimi bozuyor, aç bırakıyor ama tam netice alamıyor. 

Türkiye’deki öncü gücüne  Habur girişiyle verdiği talimat  OLDU BİTTİ  planı uygulamaktır.. BDP-PKK-DTK herneyse de facto iş bitirecektir.

Bayrağını asacak, ordusunu kuracak, meclis inşa edecek, bölge petrolü ve madenlerine el koyacak, Kürtçeden başka dil konuşmayacak, çocuğunu okula yollamayacak ve günü geldiğinde sınırlarını ayıracaktır!..

Günün gelmesi şu demektir…Böyle bir kalkışmada Türkiye ve ordusuyla başa çıkılamayacağına göre  önce 

Batıya bağlı Alevi eylemleri,
Batıya bağlı  solun eylemleri
Batıya bağlı dinci eylemleri,,
Batıya bağlı  Çerkez – Laz, Gürcü eylemleri planlanacak, ortalığı toz duman kaplayacak, ve  iç savaş ortamı yaratılacaktır.

O zaman dış müdahale ŞART olacak, ‘barış gücü askerleri’ bölgeye intikal edecek, hatta Irak’daki işgalci Amerikan ordusu 1 saatte görev başına geçecektir.

Planlanan budur…
Böyle kuruluveren bir Kürdistan’da en büyük zulmü bölge insanı görecektir!!

Bu senaryoda SİSTEMİN ADAMLARI’nın havsalalarının alamayacağı gelişmelerle karşılaşacaklardır… Tıpkı geçen yüzyılın başında onları şaşırtan gelişmeler farklı bir biçimde tekraralanacaktır.

Hatırlatalım… Bir avuç işbirlikçi, durum karışınca ilk kaçacak olanlardır. Kürdüyle, Arabıyla, Çerkezi, Alevisi, Süryanisi, Lazıyla Türk milleti fena DİRENİR!… Her türlü partiye oy vereniyle, her çeşit din mensubuyla bu milletin tek  ve en önemli özelliği  boyuneğmezliktir..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder