Anasayfa

Çarşamba, Mayıs 18, 2011

Cambaz, maskara, serhildan / Altemur KILIÇ

Cakalların dolaştığı, üzerinde akbabaların, leş kargalarının uçuştuğu ülkemizde, biz cambazlara, palyaçolara bakarken ve ayrıntılara, kısır seçim atışmalarına dalmışken, tarihi belli 12-15 Haziran’dan sonraki “felaketin” farkında değiliz.
Küçük politikacılık “Her zamanki gibi!” Ne var ki, Apo’nun dedikleri olur, “kıyamet” koparsa, ortada ne cambazlar, ne palyaçolar ne de küçük politikacılar kalacak. Çakallar ve leş kargaları TC’nin enkazı üzerine üşüşecekler. Bu kadar aşikâr! Kıyamet alametleri ortada. PKK’nın medyada “özgürce” (!) meydanı müsait bulunca hortlayan organı Gündem gazetesinin manşetleri: “Adım adım kıyamete” ve “Ölümüne serhildan” yani eşkıyabaşının, Eruh-Şemdinli’de “kıyametin” ilk kurbanlarını aldığı “isyan”!..
Apo son mesajında “Ben Şeyh Sait değilim” diyor. Değil de ondan bin beter. “On gerilladan” bir ordu çıkardı, fakat akıbeti Şeyh Sait’in akıbeti gibi olamadı. Şimdi TC Devletini yönetenlerle pazarlık yapıyor ve kesin uyarı veriyor!
Düşünün; TSK, teröristlere karşı operasyonda 12 eşkıyayı öldürüyor. Türkiye’nin, sözde “meşru” partisi BDP, bu “şehitler(!)” için “yas” eylemleri düzenliyor. Sadece Güneydoğu dağlarında, kent sokaklarını değil, başka kentlerin sokaklarını, her gün, her gece savaş alanına çeviriyorlar... Kuru gürültü değil gerçek “serhildan” !.. Apo’nun adamları-kadınları açıkça söylüyorlar, “Serhildan” -isyan- fiilen başlamıştır ve sonunda “kıyameti” koparmakta kararlılar. Onların “Değişemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez” amaçları “Büyük Kürdistan” , ancak böyle kurulacak... Eylemlerle uyguladıkları, taktik-stratejileri de Libya’da olduğu gibi, yabancı güçlerin müdahalesini sağlamak!.. Sonra da Deniz Baykal’ın hatırlattığı gibi, Lord Curzon’un “Sevr” deki projesinin gerçekleştirilmesi! Farkında mısınız? “Büyük Orta Doğu Projesi” yle “Sevr” , Türklük üzerine oynanan ezeli “Büyük Oyun” ne kadar örtüşüyor?!
 Türkiye, eşkıyanın, idam mahkûmu Apo’nun, devlete kesin uyarı verdiği savaş, hatta kıyamet ilan edebilecekleri bu duruma “kıyametin” eşiğine nasıl geldi? Bu durumun, tarihi kökleri çok derin... Son yıllarda öyküsünü çok yazdım, ama özetleyeyim. Apo’nun hak ettiği gibi idam edilmemesinden, AKP’nin “açılım” ile bölücülere umut vermesinden Apo ile pazarlık yapmasına kadar uzanan bir gaflet ve ihanet zinciridir bu! Bu zincirde, bu senaryoda, Orhan Pamuk emsali sözde aydın yazarlar, palyaçolar ve Bülent Arınç gibi, Diyarbakır’dan Leyla Zana’ya, Hatip Dicle’ye sevgi selam gönderen bölücülere hak veren “devlet adamlarımız” var... TSK’nın kolunu kanadını kıran tertipler ve de tersine “Ergenekon efsanesi” var... Nihayet “dostumuz” ABD var! Bazı iş adamı ve kadınları Anayasanın değiştirilemez maddelerini, değiştirmek gayretindeler. Neden? Anayasadaki bu “engeller” ortadan kaldırılınca kurulacak “Büyük Kürdistan”ın inşasında çıkarları ve yatırımları var da ondan!..
AKP iktidarının, Apo ile pazarlık yapması gafletin, ihanetin son halkası!.. Sabahattin Önkibar “Abdullah Öcalan, neden ‘15 Haziran’da ya anlaşma ya da iç savaş olacak’ dedi ve ültimatomunu neden seçimden hemen sonraki 15 Haziran için verdi?” diye soruyor ve devam ediyor: “Yoksa birileri Öcalan’a; seçim geçsin hem şahsın hem de Kürtler için şunları şunları yapacağız şeklinde taahhütlerde mi bulundu?”
Ben de sorarım; devletin adamlarıyla İmralı’daki eşkıya başı arasındaki konuşmalarda, çay kahve içilip, havadan sudan sohbet edilmediyse, acaba neyin pazarlığı yapıldı? Mesela, Apo’dan “Büyük Kürdistan” dan vazgeçmesi taahhüdü istendi, alındı mı? Eğer böyle bir vaat alınmadıysa, “Büyük Kürdistan” sınırlarının Türk toprakları pahasına çizilmesi mi müzakere edildi?! Ve mesela, Türk bayrağının kaldırılması, Türkçenin resmi dil olmaktan çıkarılması, Ankara’nın başkent olmaması... Kürtlerin TC Devletinin kurucu unsuru olduğunun yeni Anayasa’ya girmesi, Güneydoğu’da sınırları geniş özerk bir yönetim kurulması vb.. masaya konmuş olabilir mi? Ve mesela Abdullah Öcalan’a önce ev hapsi, akabinde salıverme gibi aşamalı af da konuşuldu mu? Neden olmasın!.. “Pazarlıkta” muhakkak masaya konmuştur! Apo’dan, TC Devletinin bölünmez bütünlüğünün korunması için yardım ve yol haritası istenecek değil ya! Ve öyle ya; Apo pazarlık yapıldığını söyledikten sonra, neden 15 Haziran’a kadar bekleyecek? Oraya kadarki sürede hangi beklentileri var? 
Bugün, köşemde yer kalmadı. Yarınki köşemde “isyan-serhildan- kıyamet” şartlarının adım adım nasıl oluşturulduğunu genç bir “araştırmacı yazar” Kaan Turhan’dan nakledeceğim!..
Birkaç yıl önce Ankara’da ‘Cumhuriyet Mitingleri’ yapılırdı. Binlerce kadın erkek, ihtiyar genç, çocuk ellerinde bayraklar, çiçekler Anıtkabir’i ziyaret ederler, Mustafa Kemal’den umut, işaret beklerlerdi. Biliyoruz bu mitingleri düzenleyenlerin çoğu “içeride”, ama o binlerce kişi sonra ne oldu?.. Bu insanlar buharlaştı mı?.. Artık tehlikenin, “kıyametin” farkında değiller mi?..

Kaynak


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder