Başbakan Erdoğan’ın muhalefete götüreceği dosyada ‘100 yıllık proje’ adem-i merkeziyet ve yerel yönetimin güçlendirilmesi yer alıyor!
Artık sadece adı konacak
AKP lideri Tayyip Erdoğan’ın, “Kapılarını çalacağım” diyerek muhalefete götüreceği yeni anayasa, Prens Sabahaddin’in ‘adem-i merkeziyet’ (merkezciliğin yokluğu) anayasasıyla örtüşüyor.
Altyapı zaten çoktan bitti
9 yIllIk iktidarı boyunca yargıdan idari yapıya kadar tüm adımları bu yönde atan, istinaf mahkemeleri ve kalkınma ajanslarını kuran AKP, seçim öncesi de ilgili personeli eyalet stajına yollamıştı.
Üniter yapı yok olacak
YeTKİNİN yerel yönetime geçtiği, üniter yapıyı bitiren anayasada değişmez madde de olmayacak. Erdoğan, bu maddelere ihtiyaç kalmadığını AKPM’li parlamentere açıklamıştı.
Erdoğan’ın çantasında Prens Sabahaddin var
Anayasa değişikliği için Meclis’te uzlaşma aramaya hazırlanan Başbakan, Prens
Sabahaddin’in 100 yıl önce ortaya attığı adem-i merkeziyetçiliği arzuluyor.
Haber: Salim Yavaşoğlu
AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, yeni anayasa için “Kapılarını çalacağım” dediği muhalefet liderlerine götüreceği çantada Prens Sabahaddin’in 100 yıl önceki mandacı, adem-i merkeziyetçilik adı altında ülkenin eyaletlerden oluşmasını savunan sistemini hatırlatan teklifler bulunuyor. 9 yıla yakın süredir iktidarda bulunan AKP; Kalkınma Ajansları ve İstinaf Mahkemeleri’ni kurarak eyalet sisteminin zeminini hazırladıktan sonra yeni dönemde bu hayalini gerçekleştirmek için çaba harcayacak. Anayasanın değişmez maddeleri içinde yer alan ve eyalet sistemine engel olan üniter yapı, tek millet, tek bayrak ifadelerinu kaldırmaya hazırlanan Erdoğan, muhalefetten destek arayacak.
Bölme girişimi
“Adem-i merkeziyyetçilik” fikri Osmanlı’nın yıkılış sürecinde Ahrar Fırkası tarafından gündeme getirilmişti. Ahrar Fırkası 14 Eylül 1908’de, Prens Sabahaddin’in önderliğinde “Teşebbüsü Şahsi ve Adem-i Merkeziyet Cemiyeti” çatısında örgütlenen liberal Jön Türk kanadı tarafından kuruldu. Merkezi otoriteye karşı ve bireysel girişimciliğe destek veren adem-i merkeziyeti savunan Prens Sabahaddin, kendisine önerilen parti başkanlığını kabul etmedi, ancak girişimi destekledi. İngiliz siyasi parti geleneğini esas alan Ahrar’ın ademi merkeziyet görüşü Osmanlı’yı bölme girişimi olarak yorumlanmıştı.
Divan-ı harpte yargılandı
Parti 1908 seçimlerine katıldı, ancak İttihat ve Terakki Fırkası karşısında başarı gösteremedi, münhasıran bu partiden gösterilen adaylar meclise giremediler. İttihad ve Terakki karşıtı İkdam, Sabah, Yeni Gazete, Sadayı Millet ve Servet-i Fünun gazeteleri, Ahrar Fırkası’nı desteklediler. 31 Mart Vakası, Ahrar Fırkası’nın sonu oldu. Prens Sabahaddin ve kurucu üye Ahmet Fazlı Bey divanı harpte yargılandı ve suçsuz bulunarak serbest bırakıldı. Fırka üyelerinin bir kısmı yurt dışına kaçtılar. Nurettin Ferruh Bey 1910’da ülkeye döndü ve partinin feshedildiğini belirten bir bildiri yayımladı.
Anayasaya takıldılar
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından bu yana geçen 88 yıllık süreç içinde Prens Sabahaddin’in Adem-i merkeziyetçilik fikirlerini savunan siyasiler zaman zaman iktidara geldi, ancak anayasadaki değişmez maddeleri değiştirmeye cesaret edemediler. Eyalet sisteminin Kürt sorununun çözümü için yıllar önce öneren ve Başbakan olduktan sonra da bu konuda açıklamalarda bulunan Tayyip Erdoğan, yurt dışındaki bazı çevrelere de eyalet sistemini getireceği sözünü vermişti.
Kemiklerini getirdiler
Padişah Abdülmecit‘in kızı Seniha Sultan ile Damat Mahmut Celalettin Paşa‘nın oğlu olan Prens Sabahaddin, İngiliz ajanı olduğu gerekçesiyle cumhuriyet döneminde ülkeden kovuldu. Prens Sabahaddin, 1948‘de İsviçre‘de öldü. Kemikleri Türkiye‘ye getirilerek Eyüp Mezarlığı‘na gömüldü.
Kalkınma Ajansları ve İstinaf Mahkemeleri
Kürt sorununun çözümünü eyalet sisteminde arayan AKP, 9 yıla yaklaşan iktidarlarında federal yapıya hazırlık anlamı taşıyan adımlar attı. 25 Ocak 2006’da çıkan Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve. Görevleri Hakkında Kanun’un ardından peş peşe kalkınma ajansları kurulmaya başlandı. Kalkınma ajanslarında illerin temsilini sağlayan 100 üye bulunuyor. Kalkınma kurulunda, kamu kurum ve kuruluşları ile özel kesim ve sivil toplum kuruluşları temsil ediliyor. Kurul üyeleri, 4 yıl için görev yapıyor. Ajanslarda ilk takvim yılı için 5 veya 6 ilden oluşan Düzey 2 bölgelerinde en fazla 40 uzman personel ve 8 destek personeli olmak üzere toplam 48, diğer bölgelerde en fazla 30 uzman personel ve 6 destek personeli olmak üzere toplam 36 personel istihdam ediliyor. AKP Hükümeti, 5 Haziran 2007’de eyalet sistemi için adım olarak kabul edilen ve istifaf mahkemeleri olarak adlandırılan Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulmasına ilişkin kanunu çıkardı.
Yerel yönetimde özerklik
AKP’nin Parti Programı’nda ve Seçim Beyannamesi’nde yer alan yerel yönetimlerin özerk olması konusunda da sona yaklaşılıyor. AKP, 21 Kasım 1988’de Türkiye’nin bazı çekinceler koyarak imza attığı Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’ndaki çekinceleri kaldırmaya hazırlanıyor. AKP Parti Programı’nın Kamu Yönetimi başlığının Yerel Yönetimler alt başlığında Türkiye’de mahalli idareler alanında asıl sorunun Türkiye’de demokrasinin derinlikten yoksun oluşu olduğu belirtilerek “(Partimiz bu doğrultuda) Avrupa yerel yönetimler özerklik şartına uygun olarak, anayasal sistemimize yerel yönetim hakkının dahil edilmesini sağlayacaktır. Yerel yönetimlerin yargı yoluna gidebilme hakkı dahil, ilgili tüm düzenlemeleri gerçekleştirecektir” ifadeleri yer alıyor. Başbakan Erdoğan’ın 16 Nisan’da açıkladığı AKP Seçim Beyannamesi’nde de Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik şartına atıfta bulunuluyor. Seçim Beyannamesi’nin “İleri Demokrasi” başlığının “Vatandaş ve Sonuç Odaklı Yönetim” alt başlığında “Mahalli müşterek nitelikli hizmetleri sunma konusunda Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartındaki esaslara uygun olarak mahalli idareler tam yetkili hale getirilecektir” vaadine yer veriliyor.
Kaynak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder