KP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Edip Uğur, “12 Haziran’da değişimi istemeyenlerle, değişime direnenlerle, ona karşı çıkanlar sandığa gidecekler” dedi. Uğur’un veya Tayyip Erdoğan’ın veya TÜSİAD’ın veya Ergun Özbudun’un veya Abdullah Öcalan’ın veya ABD’nin veya AB’nin “Türkiye’de değişim”den kastı nedir?
Tayyip Erdoğan, Ecevit’in “İstanbul’a ikinci boğaz” projesi ile Türkiye’nin gündemini değiştirmeyi başardı. Ancak “çılgın proje” ile birlikte akla gelenler, kendisine pek rahat vermeyecek. Zaten KPSS ve üniversite sınavlarındaki şifrelemelerden başı iyice sıkışmıştı. AKP iktidarı, bu meseleyi zamana yayarak, suçu matbaaya yükleyerek işin içinden çıkmak istiyor ama ne yapsalar fayda etmeyecek. Çünkü bu ülkenin gençliğini kaybettiler.
Tayyip Erdoğan, “İstanbul”a iki yeni şehir” projesini açıkladığı zaman Ordu’dan Murat Erduran, “Bu şehirler yabancılar için yapılıyor olabilir mi?” diye sormuştu..
Tayyip Erdoğan yağmıyor ama boyuna gürlüyor!9 yılda ben bunları yaptım diyeceğine hâlâ yapacağım noktasında! Ne demiş şair, “Âyinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz!”
Beyaz TV Salı akşamı (bu gece) gece yarısından sonra yeni bir kaset konuşmalarını açıkladı, iki MHP milletvekilinin özelinden. Adana ve Kırşehir milletvekillerine ait olduğunu söyleyerek açıklandı.
Akif Bey “projemi çaldılar” deyince birden umutlandım. “Belki de” dedim, “projecilikten kurutulacaklar da ülkenin bağımsızlığının, özgürlüğümüzün projeden de üstün olduğunu anımsayacaklar.”
Ulusal Kanal’da Kurtul Altuğ’un yönettiği “Politikanın Nabzı” programında Hüsamettin Cindoruk ve Emekli Korgeneral Yaşar Müjdeci ile birlikte, son gelişmeleri konuştuk. Üçünün konuşmalarından yola çıkarak, şu tespitleri yaptım:
Usta gazeteci Hulki Cevizoğlu, Yargıtay’ın kayıtlarını araştırdı ve çarpıcı bir iddia ortaya attı: Gültan Kışanak, Mehmet Salih Yıldız, Sebahat Tuncel ve Hasip Kaplan, BDP’den istifa etmedikleri için bağımsız aday olamazlar.
Gelin hep beraber mini bir hafıza turuna çıkalım:2002 sonunda yani AKP iktidar olduğu gün PKK, Türkiye’nin gündeminden çıkmamış mıydı?Terör sıfır noktada değil miydi?Bölünme ya da ayrışma diye bir gündem var mıydı?Peki ya şimdi?